Burc Karakas · 05 Aralık 2017
Bugün Türk kadınına seçme seçilme hakkı tanınmasının 83. Yılı. Aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü. Sadece bu yıl, geçtiğimiz Kasım ayında 27 kadın eşleri, reddettikleri sevgilileri, platonik aşıkları tarafından öldürüldü. Sadece bir aylık süre içinde 27 kadın. Hatta iki gündür, paylaşılan haberlerden de gidebiliriz. Belalısının evlenme teklifini reddettiği için, dolmuştan sürüklenerek kaçırılan gencecik üniversite öğrencisi. Psikopat eski sevgilisinin çağırdığım yere gelmezsen, aileni vururum diye tehdit edip, yanına çağırdığı 17 yaşındaki kız arkadaşının kafasına sıkan bir insan müsveddesi. Bu kadınlardan kiminin çocukları yetim kaldı, kiminin anneleri, hala, canice katledilen evlatları için ağlıyor. Bu konu üzerine yazılabilecek en anlamlı şeyin, Kadın Hakları Bildirgesi olduğunu düşünüyorum. Umarım günün birinde ülkemizdeki en önemli haberin hava durumu olduğu günleri görebiliriz. Türk Kadınının Seçme Seçilme Hakkı ve Dünya Kadın Hakları Gününüz Kutlu Olsun!
Kadın Hakları Bildirgesi
1. Kadın özgür doğar ve yaşamını erkeklerle eşit haklara sahip olarak sürdürür.
2. Her siyasi topluluğun amacı, kadının ve erkeğin doğal ve daimi haklarını korumaktır. Bu haklar özgürlük, güvenlik, mülkiyet ve özellikle baskıya karşı koymaktır.
3. Devletin egemenliği, kadınların ve erkeklerin birliği olan ulustan kaynaklanır.
4. Özgürlük ve adalet, bireylere hakları olanı iade etmektir. Kadınlar doğuştan sahip oldukları haklarını kullanırken erkeklerin tiranlığıyla engellenmektedir. Bu engeller, doğanın ve aklın koyduğu yasalarla kaldırılmalıdır.
5. Doğanın ve aklın koyduğu yasalar, topluma zarar verecek tüm davranışları ortadan kaldırır.
6. Yasa, genel iradenin ifadesi olmalıdır. Bütün kadın ve erkek yurttaşlar bizzat ya da vekilleri aracılığıyla yasaların yapım sürecine katılmalıdır. Yasalar bütün yurttaşlara eşit uygulanmalıdır. Kadın ve erkek yurttaşlar, ayrım yapılmaksızın bütün mevkilere kabul edilmelidir.
7. Kadınlar ayrıcalıklı haklara sahip değildir. Kadınlar erkeklerle birlikte aynı yasalara tabidir.
8. Yasalar sadece zorunlu olan, açık ve kesin cezalar koyar. Kadınlar, suç teşkil eden eylemden önce ve yasalara başvurulmaksızın cezalandırılamaz.
9. Yasaların suçlu bulduğu kadına, yasaların öngördüğü yaptırımlar uygulanmalıdır.
10. Hiç kimse fikirlerinden ötürü mahkum edilemez. Kadın idam sehpasına çıkma hakkına sahip olduğu gibi, konuşma kürsüsüne çıkma hakkına da sahiptir.
11. Düşüncelerini ifade etmek, kadınların en önemli haklarından biridir. Bu özgürlük, babaların çocuklarıyla olan babalık bağlarını güvence altına alır. Her kadın, barbarca bir önyargı yüzünden gerçeği gizlemeye zorlandığında şunu söyleyebilir: “Ben, bana verdiğin çocuğun annesiyim.”
12. Kadınların haklarının güvence altına alınması kadınlara ayrıcalık tanımamalı, herkesin yararına hizmet etmelidir.
13. Devletin idari giderleri için kadınlardan ve erkeklerden eşit katkı talep edilir. Kadınlar üzerlerine düşen bu ödevi yerine getirdikleri için meslek, iş ve mevkilerin paylaşımına da katılırlar.
14. Kadın ve erkek yurttaşlar, bizzat ya da vekilleri aracılığıyla vergilerin zorunlu olup olmadığına karar verme hakkına sahiptir. Kadınlar, erkeklerle eşit vergi ödeme ilkesini ancak vergilerin toplanması ve kullanılması sürecine katkıda bulunmaları durumunda kabul ederler.
15. Kamu harcamalarına erkeklerle birlikte katılan kadınlar, resmi makamlardan mali konularda bilgi alma hakkına sahiptir.
16. Hakların güvence altına alınmadığı ve güçler ayrılığının kabul edilmediği bir toplumun anayasası yoktur. Ulusu oluşturan bireylerin çoğunluğunun yapımına katılmadığı yasa yoktur ve geçersizdir.
17. Birlikte ya da ayrı ayrı, mülkiyet kadının da erkeğin de hakkıdır. Bütün vatandaşlar bu dokunulmaz ve kutsal hakka sahiptir. Yasaların belirlediği kamusal bir zorunluluk bunu açıkça gerektirmediği müddetçe ve önceden belirlenmiş adil bir tazminat ödenmedikçe, hiç kimse ulusun asli miras payından yoksun bırakılamaz.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım