Betül Özer · 20 Şubat 2018
Tahminlerinizden çok daha güzel bir şehir. Belki haberlerden, belki de Ege bölgesinde olmamasından, ancak kafalarımızda yaratılan Adana algısından bambaşka bir şehir ile karşılaşıyorsunuz. Kendini şaşırtarak sevdiren bir şehir Adana. Eski şehirle modern şehir birbirine karışmış halde. Lüks markalar ve restaurantlara ev sahipliği yapan İzmir’de bile bulamayacağınız, İstanbul’un lüksünü aratmayan, Eskişehir’in yeşilliği ile yarışabilecek harika bir caddesi var. Bu cadde Bağdat caddesi kadar geniş olmadığı için daha sıcak bir havaya sahip. İnsanların modernliği, restoranların ve mağazaların şıklığının üzerinden sarkan ağaçlar caddeden extra keyif almanızı sağlıyor.
Adana kebap, cidden orada başkaymış. Hayatımdaki en iyi kebabı ve en iyi muzlu sütü orada içtim. Kazım büfe muzlu sütü ile çok meşhur. Kebap dışında şırdan diye meşhur bir dolmaları var. Yok satıyor, yerli halk hergün tüketiyor desem doğru demiş olurum sanırım. Hayvanın midesinin içine kıymalı pilavlı bir karışımı doldurulup, kazanlarda saatlerce kaynatılarak hazırlanıyor bu özel ve tuhaf yemek. Tadı hakkında benim pek alışık olmadığım bir lezzet diyebilirim ancak hayranı çok.
Görmenizi tavsiye edebileceğim Seyhan nehri üzerinde bulunan, 4. yüzyıldan kalma Taşköprü, dünyanın en eskilerinden. Yürüyüş mesafesinde de, Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük camisi Sabancı camii bulunmakta, içi Adana’nın sıcağına rağmen serin ve huzurlu. Şehrin içinde de parklar ve nefes alınabilinecek, ilginç ağaçlara sahip, alanlar var.
Merkezden biraz uzaklaştığınızda, Adnan Menderes mevkiisine varıyorsunuz, tepede sahil yolu gibi barajın kenarına kurulmuş, başka ayrı bir bölgesi. Adnan Menderes Bulvarında restaurant ve kafelerde göl manzarası eşliğinde güzel zaman geçirip, çevresinde bulunan uzun yürüyüş parkurunda doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.
Ben size ek olarak, bir kere de olsa taksi kullanmanızı öneriyorum, taksicileri çok keyifli, taksicileri değil Adanalılar çok keyifli karakterler. O kadar doğallar ki bu doğallık beraberinde hep bir tebessüm getiriyor. Çok da yardımseverler. Aslında her taksi maceramız komedi filmi tadında geçti, her biri ayrı hikaye.
Yerli halk “Adanamız güzel ama yazın sıcaklık derecesi cehennem sıcağı ile yarışır “ demişti, bu sebeple yaz tatili için doğru tercih olmayacaktır ancak Nisan ayında gerçekleşen Portakal Çiçeği festivaline rağbet çok büyük. Tüm şehri sarmış olan portakal ağaçları çiçekleniyor ve şehir görsel bir ziyafete dönüşüyor.
Ps: Gerçekten adana aksanı denen bir şey var.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım