Burc Karakas · 16 Ekim 2020
Geçtiğimiz günlerdfe IPhone 12 modelini tanıtarak bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Apple, aslında 2000'li yılların başında yaşadığı evrim ile tüm insanlığa bir şeyler öğretti. Kimimiz farkında olarak kimilerimizse fark etmeden öğrenmesi gerekenleri bünyesine kattı.
Şirket, hiç şüphesiz bugün düşünme ve yaşama şeklimizi değiştirdi. Steve Jobs Apple'ı yarattığında, şirketin başarısının odak noktası olarak yaratıcılığa ve yeniliğe olan tutkusunu daima korudu. Bu güçlü temelden, kullanımı basit, tasarımda zarif ve en önemlisi kullanıcı deneyimine odaklanan ürünler doğdu. Apple, inovasyon için bir şablon oluşturdu ve Apple'dan öğrenebileceğimiz bazı önemli dersler var.
Dünyanın en değerli markası olarak kabul edilen Apple, rekabet halindeki pek çok teknolojik kreasyonun olduğu bir dönemde başarılı olmanın ne anlama geldiğine dair çıtayı belirledi. Kurumsal yön arayan şirketler söz konusu olduğunda, Apple listenizin başında olmalıdır.
Hepimizin Apple'dan öğrenebileceğimiz çok sayıda şey var, ancak işte en önemli üç ders:
1. Basit Kalın
Çok uzun bir süre, müşterilerin bir cihazı doğru şekilde nasıl kullanacaklarını çözemedikleri takdirde bunun kendi hataları olduğu düşünerek hareket ediyorlar. Eskiden kullanıcıların hangi düğmelere basacakları, hangi yazılımı indirecekleri ve hangi bilgilendirici oturumlara katılacaklarını öğrenmek onların göreviydi. Çünkü eski anlayışa göre teknolojinin görünüşte karmaşık olması gerekiyordu. Sadece gençler ve eğitimli olanlar için erişilebilirdi. Apple bu düşünce tarzını değiştirdi.
Basitlik yoluyla, her yaştan, demografiden ve akademik beceriden insanların kolayca anlayabileceği şeyleri entegre eden cihazlar yarattılar. Bir kişiye ilk kez bir iPhone verildiğinde, onu nasıl kullanacakları konusunda yönlendirilmelerine gerek yoktur çünkü uygulamalar öğretici niteliktedir ve onları temsil eden grafikler gerçek yaşam kullanımlarına paraleldir. Örneğin Notes uygulamasını ele alalım: Gerçek bir spiral defter gibi görünecek şekilde tasarlanmıştır. Kişileri aramak için kullanılan uygulama bir telefon ikonu ve mesajlaşma için kullanılan iMessage bir sohbet baloncuğu gibi görünüyor.
2. Müşteriye Erişim Kolaylığı Tanıyın
Müşteriler, Apple ürünleriyle ve Apple mağazalarında deneyimlerinin tadını çıkarıyor. Ülke genelinde, ister Colorado ister Kuzey Dakota'da olun, her Apple mağazası temelde aynı deneyimi yaşıyor.
Walter Issacson tarafından yazılan Steve Jobs biyografisinde, Apple'ın pazarlama felsefesini açıklayan ve şirketin kuruluşunun başlarında bir araya getirilen bir pasaj var.
Forbes, bu üç hedefi şu şekilde özetliyor:
(1) müşteriyi herkesten daha iyi anlayın ve hizmet edin,
(2) diğer her şeyi unutun ve
(3) yaptığınız her küçük şeyin her zaman ve her yerde hedefe hizmet edildiğinden emin olun. Jobs, markasında sadakat kazanmak için müşterilerin Apple'a güvenmesine ihtiyaç duyduğunu biliyordu, bu yüzden güvenmeye değer bir marka yarattı.
3. Geleceği Düşünün
Şirket, bir sonraki hamlesini sürekli düşünerek sürekli gelişiyor. Apple'ı bir şirket olarak öne çıkaran şey, toplumda henüz teknolojiyle çözülmemiş bir sorunu veya rahatsızlığı görme yeteneğidir. Apple, rakiplerinin ne yaptığına bakıyor ve bunu daha iyi, daha verimli ve daha kolay bir şekilde yapıyor.
2003'te Jobs, insanların çevrimiçi müzik satın almak için uygun fiyatlı bir platform istediklerini fark etti. Böylece iTunes Müzik Mağazası kuruldu ve kısa sürede dünyanın en iyi müzik perakendecisi haline geldi. 2008'de App Store oluşturuldu. Türünün tek örneği olan bu platformda, binlerce geliştirici uygulama satarak kolay para kazanmayı başardı.
Apple mevcut duruma bağlı kalmadı. İşte Steve Jobs'un bunu onaylayan bir sözü:
"Farklı olun, farklı düşünün: Sıradan işler yapmaktansa aykırı işler ortaya koymak size farklılığı getirecektir."
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım