Burc Karakas · 23 Ocak 2018
Bilgisayar oyunları, aileler tarafından daima çocukların asosyal bir birey olarak yetişebilme potansiyelinin ortaya çıkma sebebidir. Bu yüzden olacaktır ki günde ya da haftada sadece belirli saatlerde bu oyunların oynanmasına izin verilir ve sonrasında yeniden bilgisayarın fişi çekilir. Küçük bir çocukken annem tarafından sürekli olarak bilgisayar başından kaldırıldığım günleri yad ederek konuya girmek gerçekten şaşırtıcı ama o zamanların kötü düşüncesi bugünlerin olimpiyatlarda yer edinmeye hak kazanmış yeni bir spor dalı haline gelmesi işin en fantastik boyutudur herhalde. İçime su serpen tek yanı bu konuda Dünya ülkelerinden geri kalmış olmamız. Kısaca e-spor, ülkemiz dışında çok önem verilen, online oyunlar üzerine kurulu bir spor dalı haline gelmiştir. Hatta bu spor dalı öylesine popüler hale gelmiştir ki, 2020 olimpiyatlarında yeni bir müsabaka alanı yaratılması adına ciddi taleplerin geldiği ve olimpiyat federasyonunun bu konuda yeni bir düzenleme üzerine yoğunlaştığı söylentiler arasında.
E-Spor, ilk olarak herkesin de tahmin edebileceği üzere Uzak Doğu ülkelerinde ilk olarak ortaya çıkmıştır. Hatta bu konu üzerine turnuvaların, takım kapışmalarının gerçekleştirildiği TV Kanallarına dahi sahip hale gelmişler. İlk olarak WOW olarak hitap edilen World Of WarCraft ile başlayan bu E-Spor furyası, sonrasında bedava olduğu için daha fazla popüler hale gelen League of legends, Starcraft, Fifa ve Counter Strike gibi oyunlarla hızlıca büyüme ve Dünya çapında popülariteye ulaşmıştır.
E-Spor müsabakaları, gün geçtikçe daha da fazla popüler hale geliyor diye hitap ettiğimde eminim ki birçok insana ütopik gelebilir ama bu turnuvalardan bir tanesinin yayınlandığı gün tam 9 milyon kişinin internet üzerinden canlı bir şekilde takip ettiğini söylersek bu söylediğimin ütopik olmadığını kanıtlar gibi.
Öte yandan ülkemizde bu konunun neden çok fazla arkaplanda kalmak zorunda olduğuna değinmek gerekirse, genel anlamda hayata yetişme çabası içinde bulunan insanların yaşadığı bir ülke olduğumuzdan bu tarz sporlara yoğunlaşamıyor ve yoğunlaşan insanları da bir şekilde devre dışı bırakmayı başarabiliyoruz. Ve bir başka nedeni de sporcuların kendilerine sponsor bulamaması. Fakat bu sorun son zamanlarda büyük spor kulüplerinin kendi bünyelerinde E-spor takımları oluşturmaya başlaması ile biraz daha çekici hale gelmeye başlamış durumda.
Spor kulüpleri söz konusu olduğundan yurtdışında takımların sahip olduğu gaming house olarak adlandırılan kamp evlerinin ülkemizde de inşa edilmesine başlandığı gelen haberler arasında ve ciddi kazançlar sağlayan oyuncularımızın var olduğunu duymaya başladık.
Spor mudur bilemem ama bu dalın ilerlemesi ve gelişmesi adına ne gerekiyorsa yapılmalıdır ki ilk olarak yapılması gereken de bu spor dalını aylaklık ya da işsizlik gibi aşağılayıcı cümlelerle hitap eden kişilerden arındırmak olacaktır.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım