Burc Karakas · 05 Temmuz 2019
Sorunlar, sorunlar yine sorunlar. Çoğu zaman üst üste gelip üzerinize çığ misali düşme ihtimali olan bu sorunlardan nasıl kurtulabiliriz diye bir sürü ihtimali göz önünde bulundururuz ki bu da başka bir probleme dönüşebilir.
Aslına bakarsanız, en kolayı iç sesinizi dinleyip ona göre harekete geçmenizdir diyebiliriz. Tabi iç sesimle dahi anlaşamıyorum diyorsanız o zaman sizler için tavsiyemiz Yenilmez Doktor ve Saygıdeğer İnisyatör lakaplarına sahip Ockham'a kulak vermeniz. Ockham, bilginin, bileşik ve bileşik olmayan şeklinde ikiye ayrıldığı kanısına sahiptir. Bileşik bilgi bir önermenin bilgisidir. Bileşik olmayan bilgi ise sezgisel bilgiyi içerir. Varlığından haberdar olmadığımız şeyler de sezgisel bilginin içerisindedir. Ve bu düşünce de efsanevi yöntem Ockham'ın Usturası'nı doğuruyor.
Ockham'a göre zihnimiz ile objeler arasında bir bağ söz konusudur. Bu bağ farklı sözlerle de ifade edilebilir. Ancak terimsel çevirisi ve mantığı evrenseldir.
Ockham tezlerini ileri sürerken her zaman yalınlık ilkesine bağlı kalmayı tercih eder . Ockham’a göre, zorunlu kalmadıkça ihtimallerin sayısında bir artış sağlamak doğru değil. Daha basit tutulan bir açıklama, karmaşık olan açıklamadan üstündür. Bu yaklaşıma felsefe tarihinde “Ockham’ın Usturası” denmiştir.
Fenomen isimler fikirlerini geliştirirken ya da bir proje üzerinde çalışırken, odaklandıkları durumu en az etkileyecek ve çözümü en basit opsiyonu tercih ediyorlar.
Sadece kıyafet açısından değil, yaşam stilimizi de belirlerken sadelikten yana tercih kullanmamız içimizdeki ‘Minimalist’ ruhun bir göstergesi oluyor.
Ochkam geleceği dönük bir araştırma yapmış olmasa dahi bireyi ve benimsediği kararların hayatının merkezinde olabileceği sonucuna varmış. Ochkam’ın Usturası düşünsel olasılıkların, verimli kararlar alınabilmesinde bir araç olduğunu ve bu sayede doğru bir amaca hizmet edebileceğini bizlere gösteriyor.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım