Burc Karakas · 12 Şubat 2018
Günlük yaşamda zamana bir türlü yetişemeyen biz insanoğlunu, ilk olarak beslenme alışkanlıklarımızdan vazgeçiyoruz ve bu da bizlere zarar veriyor. Bu zararı tabi ilk etapta pratik diyerek gözardı ediyor olsak da sonrasında bu durumun obezite denilen belaya dönüşmesi bir anda bizlerin çok zorlu bir yola girdiğinin kanıtı oluyor.Gelin bu belaya bulaştık mı bulaşmadık mı nasıl karar vereceğiz onu öğrenelim sonrasında da nasıl kurtulabileceğimize bakalım.
Obezite seviyesi kilonuzun, boyunuzun karesine bölünmesiyle elde edilen değerle, yani BKİ (beden kitle indeksi) ile ölçülmektedir.
Beden kitle indeksine göre;
25-30 kg/m2 BKİ Fazla kilolu
30-35 kg /m2 BKİ Obez evre 1 35-40 kg /m2 BKİ Obez Evre 2 40 ve üzeri kg /m2 BKİ Morbid obez
Obezite, neden olduğu rahatsızlıklar ve kişilerde oluşturduğu engeller ile orantılanıp kişilerin yaşama süresini kısaltması anlamına gelmektedir. Bu yüzden Obezite birçok hastalığa davette çıkarabilecek bir şeydir. Şeker hastalığı dediğimiz diyabetten tutun kısırlığa hatta birçok kanser türüne de yakalanma riskini oldukça fazla taşır. Ek olarak da tedavisi olan bir hastalık olması alınabilecek önlemler sayesinde bu hastalıktan kurtulma ihtimalimiz olduğunu müjdeliyor.
Diyet değişiklikleri, egzersiz programları, davranış motivasyonları ve ilaç tedavisi gibi cerrahi dışı yöntemler morbid obez seviyesindeki hastalarda sadece yüzde 2-5 oranında başarı sağlamaktadır. Bu tür durumlardaysa cerrahi tedaviye başvurmak en akıllıcasıdır. Tüp mide ameliyatı ya da mide küçültme ameliyatı günümüzde bilinen en etkili tedavi yöntemleridir.
Bu tür küçültme ya da daraltma olarak tabir edilen operasyonlar gıda alınımını kısıtladığı gibi, yemek yeme isteğini de azaltarak kalıcı kilo verdirirler. Obezite cerrahisiyle midenin ve/veya ince bağırsağın anatomisinin değiştirilmesi hormonal sinyallere etki ederek iştahın azalması, doygunluk hissinin artması, metabolizmanın hızlanması ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığının oluşmasıyla sonuçlanır. Obezite cerrahisiyle (bariatrik cerrahi) obezitenin ortadan kaldırılması, yaşam kalitesinde yüzde 95 iyileşme ve şişmanlığa bağlı ölüm riskinde yüzde 40 azalma sağlar.
Obezite seviyesi bel ve kalça oranlarıyla da ölçülebilir. Normalde bel kalça oranı kadınlarda 0,85, erkeklerde 1’den küçük olmalıdır. Tek başına erkeklerde bel çevresi 94 cm, kadında 80 cm ve üzerinde olması obezite riskini işaret ederken, erkeklerde de 102 cm ve üzeri, kadında 88 cm ve üzeri yüksek risk kategorisine girer. Yetişkin bir erkekte vücut ağırlığının yüzde 15-18’i, kadında yüzde 25-30’u yağ dokusundan oluşur. Bu oranın erkeklerde yüzde 25, kadınlarda yüzde 30’un üstüne çıkması obezite olarak adlandırılır.
Vücut kitle indeksi 35-40 arasında olup, yukarıda saydığımız obeziteyle ilişkili hastalıklardan bir ya da birkaçını birlikte barındıran hastalarla, vücut kitle indeksi yüzde 40 ve üzerinde olan hastalar, cerrahi tedaviye uygun olan hastalar olarak değerlendirilir. Ayrıca son dönemlerde vücut kitle indeksi yüzde 30-35 arası olan hastalarda yapılan araştırmalar, yaşam ömürlerinin üç yıl azaldığını ortaya koymuştur. O nedenle bu hastalar için de ameliyat yapılabilirliği tartışma konusu edilmektedir.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım