Burc Karakas · 12 Şubat 2021
Dünya müzik endüstrisi bir efsanesini daha kaybetti. Caz müzik dendiği zaman akla gelen ilk isimlerden bir tanesi olan efsane piyanist Armando Anthony "Chick" Corea 79 yaşında hayatını kaybetti. İspanyol asıllı ABD'li sanatçının ölüm haberi sosyal medya hesaplarından duyuruldu ve kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Efsane sanatçının ölüm sebebi içinse nadir rastlanan ve teşhisi yeni konan bir kanser türü olarak açıklandı.
Caz müzik severlerin yakından tanıdığı bu efsaneyi ve onu efsaneleştiren kariyerini yakından tanıyalım
Armando Anthony "Chick" Corea 12 Haziran 1941'de ChelseaMassachusetts'te dünyaya gelmiştir. Annesi Anna ve babası Armando J. Corea'dır. Babası 1930'larda ve 40'larda Boston'da sahne alan Dixieland grubunu yöneten bir caz trompetçisiydi. Bu vesileyle Chick henüz 4 yaşında piyano ile tanışmıştı. Babasının birikimi ve yaşadığı çevre dolayısıyla örnek aldığı Bebop, Dizzy Gillespie, Charlie Parker, Bud Powell, Horace Silver ve Lester Young gibi isimler söz konusu olmuştu. Caz müziğin en yaygın olduğu yerlerden bir tanesinde doğması, genlerinde var olan müzik yeteneğini keşfetmesiyle birlikte genç yaşlarda müzik kariyerine atılmasına sebep olmuştur.
Henüz 8 yaşına geldiğinde piyanoyu vurmalı çalgı gibi kullandığı fark edilir ve bu kez davula geçiş yapar. Aynı başarıyı tek haneli yaşlarında davulda da sergileyince herkesi şaşkına çevirmeyi başarır. Davulun yanında piyano becerilerini geliştirmek adına çalışmalarını devam ettirir ve dönemin ünlü piyanistlerinden Salvatore Sullo'dan eğitim almaya başlar. Sullo kendisini klasik müzikle tanıştırarak müzik kompozisyonu konusunda Chick'e yardımcı olur. Chick bununla da yetinmez ve Chelsea merkezli bir davul ve borazan kolordu olan St. Rose Scarlet Mızraklı Süvarileri korosunda müzisyen ve solist olarak birkaç yıl geçirir.
Ekip çalışmalarında da kendini geliştiren, müziğin her ayrıntısına hakim olan Chick birbirinden farklı müzik tarzlarını da keşfederek yelpazesini genişletir.
Lise çağlarında konserler vermeye başlar ve günün birinde babası kendisine bir siyah smokin verir bunun anlamı artık sahne senin demektir ki eğitimi ile birlikte müzik kariyerine devam eder. O sıralarda Herb Pomeroy'un grubunu dinlemekten keyif aldığını dile getirir ve yerel bir caz kulübünde müzik yapar. Daha sonra Columbia Üniversitesi'ne davet edilir ve orada kısa bir süre müzik eğitimi alır sonra da Julliard Sanat Okulu'nda 6 ay tekrardan epitim alıp New York'a taşınır. İki üniversiteyi de kendisini kısıtladığı gerekçesiyle bırakan Chick New York'ta kalmaya devam eder.
Müzik kariyeri boyunca birbirinden ünlü bestelere imza atmıştır. Bunlardan bazıları; "Spain","500 Miles High","La Fiesta","Armando's Rhumba" ve "Windows" tur.Hatta bu eserlerin herbiri geniş çapta caz müzik standartları olarak kabul edilir ve derslerde öğrencilere örnek olarak gösterilir. 1960'lı yılların sonunda Miles Davis'in grubuna dahil olur ve caz füzyonunun doğuşuna katılmış olur. 1970'lerde Return to Forever grubunu kurar. Herbie Hancock, McCoy Tyner, Keith Jarret ve Bill Evans ile birlikte, Jon Coltrane sonrasında caz piyanistliği ile tarihe damga vurur.
Corea, 1980'ler ve 1990'lar boyunca çoklu işbirliklerini sürdürmeye ve farklı müzik tarzlarını keşfetmeye devam etti. Ayrıca bir dizi sosyal meseleyi teşvik etmesi ve kaynak yaratmasıyla da tanınıyordu.
Chick Corea hayatı boyunca 23 Grammy Ödülü kazandı ve 60'ın üzerinde aday gösterildi.
Corea için yapılan açıklamada,
“Chick kariyeri ve hayatı boyunca yeni bir şeyler yaratmanın özgürlüğünü ve neşesini yaşadı. O sevilen bir eş, baba, büyükbaba, akıl hocası ve arkadaştı. Yaptığı işlerle onlarca yıl dünyayı dolaştı ve milyonlarca insana ilham vererek hayatlarına dokundu”
denildi.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım