Burc Karakas · 21 Kasım 2018
Eğitim ve öğretim , genel anlamda mutlak bir başarı arıyorsak bunun yolu kesinlikle yorumlayabilmekten geçer. Bu yüzden olacaktır ki dünyanın en çalışkan insanlarının yaşadığı ülkede bu konu hakkında binlerce söz söylenmiş ve her bir söz aslında kişiyi düşünmeye, düşündüğünü yorumlamaya ve uygulamaya yöneltiyor.
1978 yılında basılmış olan bu kitabın içinde 2081 tabe söz bulunuyor merak edenler için ismi "Koji kotowaza jiten" olarak geçiyor ama merak etmeyin biz sizler için sadece birkaç tanesini derledik.
Yaşlı at yolu unutmaz (oitaru uma wa michi o wasurezu)
Tek kelime ile tecrübe vurgusudur. Bir şey üzerinde ne kadar fazla deneyime ulaşırsanız o kadar da az hata yaparsınız.
Çivitten çıkan mavi daha mavidir(ao wa ai yori idete ai yori mo aoshi)
Bizim atasözlerimizden boynuz kulağı geçer ile aynı anlamda diyebiliriz. Yani öğreten kişi her zaman öğrenenin gerisinde kalır diyor eğer başarı söz konusu ise.
Kuyudaki kurbağa okyanusu bilmezi (no naka no kawazu taikai o shirazu)
Bunu iki şekilde ele alabiliriz. Bunlardan bir tanesi etrafına bakmayan ve merak etmeyen bir insanın bilmediği konu hakkında hakimiyetinin söz konusu olmayacağı olurken bir tanesi de imkanların kısıtlı olduğu bir çevrede bulunanların, kendi çevrelerinden başka hiç birşeyi göremeyecekleri ve dolayısıyla dış dünyanın gerçeklerinden haberdar olamayacaklarıdır.
Hoca hırkasıyla kapkacağını talebelerine bırakır (ihatsu o tsutau)
Bildiği ne varsa her şeyi öğretir ve kenara çekilirler diyor. Diğer bir yandan da artık sazı ele alma sırası öğrenciye geçer diyor.
Sırtladığın çocuk dere geçerken sığ yeri gösterir(outa ko ni oshierarete asase o wataru)
Kişileri zeka seviyelerine göre sınıflandırmayın, çünkü herkesten öğreneceğinizin bir şeyler mutlaka vardır.
Öğretmek öğrenmenin yarısıdır(oshiuru wa manabu no nakaba)
Bir konu hakkında eksikliğinizi farkedebildiğiniz en güzel an, bir başkasına bilgilerinizi aktarmaya çalıştığınız andır. Bu yüzden olacak ki kendinizi sınayıp ne alanlarda kendinizi geliştirmeniz gerektiğini de farkedebilirsiniz.
Ana baba sözüyle, patlican çiceğinin bin tanesinde bile bir tane boş yoktur(oya no iken to nasubi no hana wa sen ni hitotsu mo muda wa nai)
Özellikle ergenlik dönemlerinde en büyük isyanı aileye yaparız. Aslında onların genel anlamda düşüncesi bizleri korumaktır. Nasıl ki patlican çiçek açarsa mutlaka patlicanı verir, aile öğütleri de aynı ehemmiyete sahiptir.
Öğrenmeden edinilen tecrübe, tecrübesiz öğrenmeden yeğdir (gakumon naki keiken wa keiken naki gakumon ni masaru)
Pratik her şeydir. Teoride öğrenmediğiniz ya da fikren dahi hakim olmadığınız bir şeyi pratiğe dayalı öğrenebilirsiniz bu yüzden ,teorik bilgilerden ziyade,pratiğe dayalı öğrenme daha değerlidir.
Öğrenmenin kestirme yolu yoktur (gakumon ni oudou nashi)
Öğrenmek yorumlamaktan geçer, bu yüzden bir şeyler elde etmek istiyorsanız onu ezberlemeyin, yorumlayın çünkü kısa yoldan öğrenmek diye bir şey asla olmaz.
Medresedeki serçe kuran okur (kangakuin no suzume wa mougyuu o saezuru)
Medreseye yuva yapan serçe, bir süre sonra orada devamlı okunmakta olan kuranı ezberler. insanlar devam görüp duydukları şeyleri ister istemez öğrenirler.
Zorluklar seni inci yapar (kannan nanji o tama ni su)
Zorlukları tecrübe etmek, insanın hayata karşı bakış açısını da etkiler.
Sormak bir anlık, sormamak bir ömür boyu utançtır (kiku wa ittoki no haji kikanu wa isshou no haji)
Bilmediğiniz birşeyi sormak o an için utanç verici birşeydir. ancak, bir şeyi sorup öğrenmemenin utancı bir ömür boyu sürer. bu nedenle bilmek, öğrenmek istediğimiz birşey olursa hiç utanmadan sorulması gerekir.
İnsanı insan eden görgüdür ( gyougi sahou ga hito o tsukuru)
Belki de en çok özümsenmesi gereken konu budur. Görgülü insan zamanla kusursuz bir insan haline gelir.
Deneyim aptalı dahi akıllı eder (keiken wa baka o mo kahikoku suru)
Tecrübe çok önemli birşeydir. kişi ne kadar aptal olursa olsun, zaman içerisinde birçok şeyi tecrübe ederse akıllı hale gelir.
Bilmediğini bilmek bilmektir (shirazaru o shirazu to nase kore shiru nari)
Bildikleriyle bilmediklerini ayırt edebilen insanlar gerçekten birşeyler biliyor demektir. Bir şeyi bildiğini sanan kimseler hiçbirşey öğrenemezler.
Sormak bir anlık, sormamak bir ömür boyu utançtır (tou wa ittan no haji towanu wa matsudai no haji)
Bilmediğiniz bir şeyi sormak o an için utanç verici birşeydir. Ancak, bir şeyi sorup öğrenmemenin utancı bir ömür boyu sürer. Bu nedenle bilmek, öğrenmek istediğimiz birşey olursa hiç utanmadan sorulması gerekir.
Sevdiğiniz çocuğu seyahata gönderin (kawaii ko niwa tabi o saseyo)
Bu söz belki de en ilginci ama bir o kadar da anlamlısıdır arkadaşlar. Çocuğunuzu çok zahmetli bir yolculuğa göndererek, dünyadaki zorlukları, acıları görmesini sağlamak, onun geleceği için çok yararlı olur.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım