Burc Karakas · 14 Aralık 2020
Hemşirelik dendiği zaman akla elbette ilk olarak sessizlik işareti yapan bir kadın görseli akıllarınıza geliyor olabilir, fakat modern hemşirelik dendiğinde gerçekleştirdiği devrim ile mesleğin bugünkü haline gelmesinde öncülük eden Florence Nightingale gelir.
Florence Nightingale, belki de en çok Kırım Savaşı sırasında hemşirelik tarihini değiştirmesiyle tanınır. Askerler, hasta ve yaralılara büyük bir kararlılıkla bakarken, genellikle geceleri bir lambayla yatağının yanında yürürken ona "Lambalı Kadın" demeye başladılar.
Ölümünün 200. yıldönümü yaklaşırken, Florence Nightingale'in topluma katkıları, sadece tarih ve takma adından daha fazlası nedeniyle bugün özellikle önemlidir.
Günlük hayatımız hem hastalanma korkusu hem de tıbbi sisteme inançla geçiyor diyebiliriz. Hiç kuşkusuz bu korkuların en büyük sebebi ise içinde bulunduğumuz salgın durumudur. Florence Nightingale'in örneklediği temizlik modeli ve hemşireliğe adanmışlık olmasa, modern toplum bu salgına karşı savaşma şansına sahip olmayabilirdi diyerek konuya giriş yapabiliriz.
Florence Nightingale hemşire olarak sadece kendi mesleğinde değil, tüm tıp alanında devrim yarattı.
12 Mayıs 1820'de İtalya'nın Floransa kentinde yüksek sosyal statüye sahip İngiliz bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Florance, statüsüne uygun bir eğitim aldı. Babası onun öğretmeniydi ve ona Almanca, Fransızca ve İtalyanca'yı içeren bir eğitim sundu.
Florance genç bir kızken köyündeki insanlara bakmaktan zevk alırdı. Bununla birlikte, hemşirelik, onun saygınlığında bir kadın için o dönemde uygun sayılmazdı. O zamanın statükosuna göre, Florance'ın iyi bir geçmişe sahip zengin bir taliple evlenmesi gerekirdi.
Çalışmak, alt sınıflardan kadınlara yönelik bir şey olarak görülüyordu. Florence böyle hissetmedi ve hayallerinin peşinden gitmekte ısrar etti. Bir evlilik teklifini geri çevirip sonraki yıllarda da, Florence’ın ailesi sonunda hemşire olarak eğitilmesine izin verdi.
Florence Nightingale'in hemşire olarak yeteneği, çalıştığı hastanedeki çabucak ortaya çıktı. Sıhhi uygulamaların uygulanması konusundaki ısrarı nedeniyle hastanesinde bir kolera salgınını kontrol etmede etkili oldu.
Florence, hijyen uygulamalarının sadık bir savunucusuydu ve bu da kariyeri boyunca birçok hastasının hayatını kurtardı. Mesleki alandaki azmi kendisini savaşlar esnasında da ön plana çıkarttı ve bu yüzden Kırım, İstanbul gibi birbirinden farklı konumlarda da görev almasını sağladı.
İstanbul'da görev yaptığı sıralarda Üsküdar'da bulunan Kışla Hastanesi'nin bir kanalizasyon üzerine kurulduğunu, bu yüzden suyun insanları zehirlediğini keşfeder, hatta böcek ve kemirgenlerin baskınlarına uğrayan hastanenin ardından Florence hijyen konusunda iyice inat etmeye başlar.
Florence, büyük bir temizlik çabasıyla hastaneyi, hastaları ve personeli seferber eder. O zamana kadar askerler yaralarından değil kolera ve tifo gibi bulaşıcı hastalıklardan öldüğünü gözler önüne serer. Hastane temizlendikten ve hijyen standartları uygulandıktan sonra, ölüm oranı şaşırtıcı bir şekilde üçte iki oranında azalır ki bu da Florence sayesinde olur.
Kırım Savaşı'ndaki çabaları onu ulusal bir kadın kahraman yaparken, Florance eve güçsüz ve sağlıksız bir şekilde döner ki savaştaki hizmeti sırasında "Kırım ateşi" kapmıştır ve hayatının geri kalanında bunun etkilerinden muzdarip olacaktır. Güçten düşüren hastalık (şimdi bruselloz olarak bilinir) epizodikti ve onu psikolojik ve fiziksel olarak derinden etkiledi.
Depresyondan muzdaripti ve çoğu kez yürüyemiyordu, yıllarca yatalak ve dayanılmaz bir acı içinde geçiriyordu. Hastalığının hem doğrudan hem de dolaylı psikolojik etkilerinden dolayı Florence Nightingale, sık sık hastalığını taklit etmekle veya onu halkın gözünde olumlu bir konuma sahip olmasını sağlamak için bir hile olarak kullanmakla suçlandı. Kişisel ve toplumsal zorluklarına rağmen, Floransa çalışmaya devam etti.
Florence Nightingale, 1860 yılında yataktan çalışırken, diğer şeylerin yanı sıra, hemşirelerin ellerini olabildiğince sık yıkamaları gerektiğini belirttiği "Hemşirelik Üzerine Notlar" ı kaleme aldı. O dönemde diğer kültürler zaten hijyen uygulamaları geliştirmiş olsa da, bu Batı tıbbı için devrim niteliğindeydi. O zamanlar Britanya'daki doktorlar ve hemşireler, hastaları hayatta tutmak için hijyenin kendileri lehine veya aleyhine nasıl çalışacağına dair çok az anlayışa sahipti.
Florance Nightingale, hükümeti ile birlikte çalıştı ve sonuçlarını anlaşılması kolay bir diyagramda gösterdiği ve ordu ölüm oranlarını açıklayan istatistiksel bir çalışma üretti. 18.000 askerden 16.000'i, yetersiz temizlik nedeniyle önlenebilir hastalıklar nedeniyle öldü.
Nightingale bir hastane kurdu ve hayatının geri kalanında halk sağlığı ve temizlik komisyonları üzerinde çalışmaya devam etti.
Florence Nightingale'in teorileri, ona dünyanın en ünlü hemşiresi olarak tarihte bir yer kazandırdı. Hayırsever, çalışkandı ve temizlik konusundaki keşifleri sayısız hayatı kurtardı.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım