Burc Karakas · 21 Mayıs 2019
Formula 1 dendiği zaman akla gelen en önemli isimlerden bir tanesi olan Avusturyalı efsane pilot Niki Lauda, geçtiğimiz yılda yaşamış olduğu akciğer naklinin ardından geçirmiş olduğu enfeksiyonun neticesinde hastaneye kaldırılmış ve yaşam mücadelesini ne yazık ki kazanamamış ve 70 yaşında hayata gözlerini yummuştur.
Nik Lauda, elbette Schumaer efsanesinin yetiştirdiği yeni nesilden ötürü pek fazla isim olarak bilinmiyor olsa da Formula 1 yarış tutkusuna sahip olan herkes tarafından elbette bilinen bir efsanedir.
Gelin kariyeriyle birlikte Niki Lauda'yı hem tanıyalım hem de anmış olalım.
Niki Lauda kimdir?
Varlıklı bir aileden gelen Lauda'nın ailesi F1 yarışlarında yer almasını hiçbir zaman onaylamamış olsa da o inatla yoluna devam etmiştir. 1971’de March takımına Formula 2 (F2) pilotu olarak girmiş ve 1972’de March için hem F1 hem de F2’de yarışmıştır. 1973 yılında ise BRM’ye girmiştir. BRM’deki takım arkadaşı Clay Regazzoni 1974’te Ferrari’ye transfer olunca, Enzo Ferrari Clay’e Lauda’nın nasıl olduğunu sormuştur. Bu Lauda’nın hayatındaki büyük değişimin başlangıcı oldu. Regazzoni Lauda’yı öven ve destekleyen biçimde konuşunca Ferrari, Lauda’yı transfer etmeye karar vermiş ve Lauda, Ferrari takımının pilotu olmuştur.
1976 sezonunda Almanya Nurburgring pistinde geçirdiği kazada arabasının yanması sonucu yüzünün büyük bir kısmı ciddi yaralar almıştır. 1976 sezonunda birkaç yarış kaçırdıysa da liderliğini sürdürmesine rağmen şampiyonluğu son yarıştan çekilerek McLaren pilotu James Hunt’a kaptırmıştır.
Ferrari Yılları 1974-1977
1970’lere kötü bir başlangıç yapan Ferrari için 1974 yeniden dirilme yılıydı. Takımın henüz pek tanınmayan Lauda’ya olan inancı meyvesini vermiş, Lauda takım için yarıştığı ilk yarış olan sezonun ilk yarışı Arjantin Grand Prix’sinde ikinci olmuştur. İlk Grand Prix (GP) zaferi sadece üç yarış sonra İspanya’da meydana gelmiştir. Her ne kadar yılın önemli ismi olsa da mekanik dayanıksızlık ve tecrübesizliğinin sonucunda o sezon toplamda altı pol pozisyonu ve iki GP zaferi ile sezonu sürücüler şampiyonluğunda dördüncü sırada bitirmiştir.
1975 F1 sezonu Lauda için yavaş başlasa da ilk Dünya Şampiyonluğunu bu yıl kazanmıştır. Toplamda ilk dört yarışta en iyi derecesi beşincilikken, sonraki beş yarıştan dördünü kazanmış, yılın son yarışı olan ABD GP’sini de kazanarak yılı şampiyonlukla bitirmiştir.
1976 yılının açılışında yarışlarında büyük başarı göstermiş, ilk altı yarıştan dördünü kazanmış diğer ikisinde ise ikinci olmuştur. Yılın beşinci zaferi olan İngiliz GP’sinde en yakın takipçisinden iki katı daha fazla puana sahipti.
Yılın bir sonraki yarışı olan Alman GP’sinde felaket patlak verdi ve yarışın ikinci turunda yoldan çıkan Lauda’nın aracı toprak bariyerlere çarptıktan sonra Brett Lunger’in aracıyla çarpıştı. Lunger’den farklı olarak kaza sonucunda Lauda aracında sıkışmıştı ve araç alev aldı. Arturo Merzario ve Guy Edwards birkaç dakika sonra olay yerine ulaşmış olsalar da Lunger ile birlikte Lauda’yı araçtan çıkartamadan Lauda’da yanıklar oluşmuştu. Özellikle kafasına doğru ciddi yanıkları vardı ve soluduğu sıcak toksik gazlar nedeniyle akciğerleri ve kanı zarar görmüştü. Her ne kadar kazanın hemen sonrasında bilinci yerinde olsa da daha sonra komaya girdi.
Lauda mucizevi bir şekilde kurtulmakla kalmadı, altı hafta (iki yarış) sonra yarışlara döndü. Dönüşünün ilk yarışı olan İtalyan GP’sini dördüncü bitirdi. Fakat yokluğunda McLaren pilotu James Hunt aradaki farkı kapatmıştı. Yılın sonunda James Hunt sadece bir puan farkla Dünya Şampiyonu oldu.
Lauda’nın Ferrari ile olan iyi ilişkileri bu dönem yıpranmıştı. Her ne kadar 1977 sezonunu şampiyon olarak bitirse de sezonun sonunda Ferrari’den ayrılacağını duyurmasıyla Ferrari onun yerine o dönem tanınmayan Gilles Villeneuve’yi yarıştırmak isteyince Ferrari’yi erkenden terk etti.
Ferrari’den Sonrası
1978’de Brabham’a katıldıktan sonra iki başarısız sezon geçirdi. 1979 Kanada GP’sinde Brabham’ın sahibi Bernie Ecclestone’a hemen emekli olmak istediğini belirtti ve girişimcilik yapmak üzere F1’den ayrıldı.
Fakat 1982’de F1’e geri döndü. McLaren ile yapılan başarılı bir testten sonra 1984’te Dünya Şampiyonu oldu.
1985’te Formula 1 kariyerini noktaladıktan sonra, kendi hava yolu şirketi olan Lauda Air’e geri döndü. Daha sonra 1999’da şirket Austrian Airlines’a satıldı.
Lauda 2001-2002 yıllarında Jaguar Formula 1 takımını idare etmiştir. 2003’ün sonlarında yeni bir hava yolu şirketi kurmuştur:
Niki ayrıca dört tane kitap kaleme almıştır.
Son dönemlerde F1 Racing yarış dergisinde makaleler ve yorumlar yapmıştır. Efsanevi pilot Michael Schumacher’in dönüşüyle ilgili onu en iyi kendisinin anlayacağını söyleyen Lauda, bırakıp tekrar geri dönmenin zor bir iş olduğunu vurgulamış ve Schumacher’i daha üst sıralarda görmeyi dilemiştir.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım