Burc Karakas · 27 Şubat 2018
Merhaba arkadaşlar,
Üniversite eğitimine karar verme aşaması geldiğinde herkes yaşadığı yerden uzakta nerede rahat edebileceğini en az bir milyon kez aklından geçirir. Ve bu sonuç genelde büyük şehirlerden yana olsa da bu ülkede şans verilmesi ve gidip görülmesi gereken onlarca il var ki bunlardan bir tanesi de hiç kuşkusuz ki Edirne’dir.Aslına bakarsanız Trakya’nın tümünde öğrenci olmak güzel olur ama Edirne’de bir başka güzel olur diyebilirim.
Edirne, gerek haritada bulunduğu konumdan dolayı gerekse de tarihte sahip olmuş olduğu kültürel sentezlerden dolayı görsel açıdan çok güzel bir yapıya sahiptir. Bu yapı insanın sokağa çıktığında attığı her adımda biraz daha rahat olmasını ve huzur bulmasını sağlar. Her kaldırım kenarında yer alan saksılar ve içlerinde bulunan rengarenk çiçeklerden tutun da kaldırım taşlarının şekil ve renklerine kadar estetik dokusu yüksek sokak ve caddelerle karşılaşmanız mümkün. Ayrıca bu sokakları bütünleyen eski ahşap evlerin varlığı da yine iç ısıtan ayrıntılardan denilebilir.
Edirne’nin tarihte Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik ve bunun haricinde çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış olmasından dolayı Dünya üzerinde Floransa’dan sonra metrekare başına en fazla tarihi eser düşen şehir olma unvanına da sahiptir. Bu da sizlere boş zamanlarınızda gezip görebileceğiniz ya da evden okula giderken çok fazla tarihi esere ve müzeye rastlayabileceğinizi müjdeler.
Ek olarak belirtmek gerekirse Avrupa’ya sınır kapısı olduğundan haftanın her günü çevre ülkelerden gelen turistlerle karşılaşabilir dilinizi pekiştirebilirsiniz ve hatta pasaportunuz var ise büyükşehirlerde bir semtten diğerine gider gibi otobüslerle Avrupa ülkelerine ziyaretlerde bulunabilirsiniz bu da sizlere bir nevi Erasmus imkanı tanımak gibi bir şey.
Edirne’nin bir başka avantajı ise hiç kuşkusuz nüfus açısından çok fazla kalabalık olmaması ve nüfusu dengeleyen öğrencilerin oldukça fazla olmasıdır. Yani bu harita üzerinde öğrenci şehri olarak gösterilebilecek yerlerden bir tanesidir. Bu da demek oluyor ki burada halkın yansıtmış olduğu bir kültür söz konusudur fakat bu öğrencilere kesinlikle bir dayatma anlamı taşımaz ki zaten öğrenciler bu kültürü genelde benimser ve Edirne’nin dokusuna sahip çıkmayı tercih eder. Ve saatin kaç olduğunu önemsemeksizin sokakta dilediğiniz gibi dolaşabilirsiniz ve emin olun ki (çevreyi rahatsız etmez ve kimseye saygısızlık etmezseniz) çok rahat bir yaşamınız olur.
Ulaşım söz konusu olduğunda bir yerden bir yere gitmek oldukça kolaydır. Halk otobüsleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz ek olarak da taksiciler diğer şehirlere nazaran standart tarifeler uygularlar (şuradan şuraya kadar 3.5 lira gibi).
Bahar aylarının gelmesi ile birlikte şenliklerin ve kutlamaların başlaması yine öğrencilere keyifli anlar yaşama fırsatı sunar. Kakava Şenliği’nden tutun da Kırkpınar’a kadar birçok alanda etkinlikler söz konusu olur ve bu etkinliklerde tarihi geleneklerin uygulanışının yanısıra çeşitli konser ve eğlenceler de söz konusu olur.
Mevsiminden bahsetmek gerekirse, her yıl gazete ve haberlerden takip ettiğimiz “Balkanlar’dan gelen soğuk hava dalgası” olarak bahsedilen şeyle minimum üç kez karşılaşma ihtimaliniz söz konusudur ve bu şehrin iklimi gerçekten serttir. Karasal iklim özelliklerini oldukça fazla yansıtan Edirne’de yazları oldukça sıcak geçerken kışları da oldukça soğuk olur. Yaz aylarından bahsetmişken yine havaların ısınması ile birlikte derslerden bunalan ve nefes almak isteyen öğrencilere Edirne serinleme fırsatı sunar; gerek Edirne içinde bulunan imkanlarla gerekse Edirne’nin Saros Körfezi’nde yer alan tatil köylerini ziyaret ederek öğrenci bütçesini sarsmaksızın (tüm sahiller ücretsiz) dünya standartları üzerinde temizliği kanıtlanmış (kendini sürekli temizleyen tek deniz) körfezde yüzerek stres atabilirsiniz.
Bütçe konusunda bir şeylerden bahsetmek gerekir elbette, yine İstanbul, İzmir ve Ankara baz alınarak konuşulduğunda Edirne’de hayat çok pahalı değildir. Eleştirilebilecek yegane noktası ise kesinlikle öğrencilerin kiralayacak ev konusunda çok fazla verim alamamasıdır. Yani öğrenci sayısı çok ve kiralık ev çok fazla yok ve bu yüzden kiralar büyükşehir standartlarında. Bu konuda da yeni çalışmaların gerçekleştirildiğini ve talebi karşılayabilecek şekilde modern yurtların açıldığını söylemek de mümkün.
Eee Edirne demişken mutfağından bahsetmezsek de olmaz sanırım. Meşhur olan oldukça fazla yiyeceği söz konusudur. Tava ciğerinden mutlaka tatmanız gerektiğini söylemem gerekir ki ek olarak sucuk, köfte , satır et , badem ezmesi , kavala kurabiyesi , şarabı , peynir helvası meşhurdur.
Trakya Üniversitesi hakkında bilgi vermek gerekirse. Balkanların en büyük kampüsüne sahip üniversite olmakla birlikte Edirne’nin içinde farklı farklı yerleşkelere sahiptir. Konum olarak en güzel yerleşke Ayşekadın Yerleşkesi gibi görünse de Balkan Yerleşkesi binalarının daha modern olduğunu söylemek mümkün.
Kısacası küçük bir şehir gibi duran Edirne’de aradığınız her şeyi daha konforlu ve daha uygun şekilde bulmanız mümkün arkadaşlar umarım yazdıklarımla sizlere bir nebze olsun fikir verebilmiş olurum .
Merak edenler için Univerlist’te Edirne
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım