Burc Karakas · 18 Kasım 2021
Zeka kavramı söz konusu olduğunda temelinde; iletişim, kavrama, anlama, hafıza, yaratıcılık, sorun çözme, duygusal bilgi ve benliğini fark etme (öz farkındalık) açısından kişinin sahip olduklarını kapsar. Yıllar öncesi söz konusu olduğunda zeka konusunda önplana her zaman IQ çıkmış olsa da yapılan araştırmalar IQ'nun yanında EQ (Duygusal Zeka)'nın da var olduğunu ve belirleyici olduğunu kanıtlamış oldu."Peki bu iki zeka türünden hangisi daha önemlidir?" ya da "IQ ve EQ aralarında ne tür farklılıklar söz konusudur?"diye bu konuda sizler için küçük bir araştırma yaptık.
IQ terimi aslında Intelligence Quotient'ın kısaltmasıdır ve standart hale getirilmiş bir takım zeka testlerinde elde edilen sonuç olarak karşımıza çıkar. Bu testlerin bünyesinde matematik, dil, hafıza,mantık ve bilgi işleme hızı gibi alanlar yer alır ve bu testin sonucu sizin IQ'nuzu belirler.
EQ (Duygusal Zeka) Nedir?
EQ terimi ise Emotional Quotient'ın kısaltması olup duygusal zeka seviyesi anlamına gelir. Duygusal zeka, bir insanın duyguları anlama, kontrol etme, değerlendirme ve ifade etme kapasitesidir.
Zeka seviyeleri arasındaki fark aslında terimsel anlamlarında ifade ettiğimizde anlaşılmış olabilir fakat bunu pekiştirmek adına sizlere birkaç şey daha sunmakta fayda var.
IQ skoru yüksek olan bireyler ‘bilgiyi’ öğrenme, anlama ve uygulama konusunda daha yetenekliyken EQ’su yüksek olan bireyler ‘duyguları’ anlama, ifade etme ve değerlendirmede daha yeteneklidirler.
IQ skoru Stanford Binet, WISC-R gibi standart testlerle matematiksel olarak kolayca hesaplanabilirken EQ seviyesini ölçmek için böyle standart bir test mevcut olmadığından EQ seviyesini ölçmek çok daha zordur.
IQ skoru beynin her iki lobunu da içinde barındırmasına rağmen daha çok beynin sol lobunun aktifliği anlamına gelirken EQ seviyesi daha çok beynin sağ lobunun aktif olduğunu gösterir.
IQ çevresel etmenlerden etkilense de çoğunlukla kalıtsaldır, genlerle bireylere aktarılır; EQ çevreseldir ve dış faktörlerin iyileştirilmesiyle geliştirilmesi daha mümkündür.
IQ skoru yüksek olan bireyler daha çok zorlayıcı görevleri, konuları analiz etmeyi ve ilişkilendirmeyi, araştırma ve geliştirmeyi içeren mesleklerde yoğunlaşırken EQ skoru yüksek olan bireyler liderlik, takım çalışması, iş birliği, dayanışma, girişimcilik ve başarılı ilişkileri içeren mesleklerde yoğunlaşırlar.
İş dünyasında işe alınmak için IQ skoru daha önemliyken, işe alındıktan sonra terfi ettirilmek için EQ seviyesi daha önemlidir.
Bir birey zeki ama başarısız olabilir, bunun sebebi yüksek IQ seviyesine sahip olmasına rağmen EQ seviyesinin düşük olmasıdır, yeterli donanıma sahip olmasına rağmen çevresiyle etkili bir iletişim kuramaz. Bunun tersi de mümkündür, bir birey zeki olmayıp başarılı olabilir, bunun sebebi de EQ seviyesinin yüksek olmasıdır. Eğer birey her iki skoru da yüksek olmasına rağmen başarısız ise, o bireyin ruhsal dengesinde bazı sorunların olduğu söylenebilir.
Yüksek IQ skoru akademik başarı için önemliyken yüksek EQ hayat başarısı için önemlidir. Yüksek zeka, her zaman başarılı bir hayat anlamına gelmez ve tek başına yeterli değildir. Bazı psikologlar, IQ seviyesinin başarıya olan etkisinin yaklaşık olarak %10 olduğunu belirtirken EQ seviyesinin %90 olduğunu belirtiyorlar (Bressert, 2007). Duygular, insanlar için temel güdülenme aracıdır.
IQ seviyesi yüksek olan bireyler, bu yeteneklerini kötüye kullanmayı düşünmezken EQ seviyesi yüksek olan bireyler, bunu kötüye kullanabilirler. Bunu duygusal zekanın karanlık tarafı olarak adlandırabiliriz. İnsanların duygularını anlayıp onları kendi çıkarları doğrultusunda manipule edebilirler. Örneğin Hitler duygusal zekası yüksek bir liderdir ve felaketlere yol açmıştır.
IQ ve EQ farklı faktörleri ifade etse de son yapılan araştırmalara düşünceler ve duygular birbirlerine bağlıdır. Diğer bireylerle anlamlı olmayacak ilişkiler kurmadan karmaşık analizler yapmak tehlikeli olabileceği gibi mantıklı çıkarımlar yapmadan sadece duyguları gözetmek de gereksizdir.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım