İzlerken psikolojinizi yerle bir edecek filmler

Sinema, birçok insana göre gerçek hayatın gözlemlenerek yansıtılmasıdır. Hatta bir süre geçtikten sonra sanat olarak da kabul edilmiştir ve sadece filmlerde rol alanlar sanatçı değil artık sinema da bir sanat haline gelmiştir. Tabi bir de bu sektörün birçok ünlü siması söz konusu. Bu simaların her biri bir şekilde nam salmış ve kendilerine bazı tarzlar oturtmuşlardır. Bu tarz meselesinde de kimileri aydınlık tarafı seçerken kimileri de karanlık taraflardan örnekler vermeyi tercih etmişlerdir. İşte bu adamların yapmış olduğu çalışmalardan bazıları ve bu çalışmaların içerisinde yer alan psikolojik bozukluklar. Kısacası psikolojik bozukluklar üzerine kurulmuş filmler de diyebiliriz. Psikolojik bozuklukları içeren filmler çoğumuzun ilgisi çekmiştir. Oyuncuları, konuları ve hikayeleriyle bizi şaşkına çeviren, izlerken koltuğa gömülüp “Nasıl?” sorusunu kendimize sormamıza sebep olan bu yapımlardan birkaç tanesini derleyip sizlere sunmaya geldik. Hazırsanız başlıyoruz .

1. A Clockwork Orange (Otomatik Portakal)



Yaptığı tüm filmlerle izleyicilerin başına bela olmuş bir isimdir Stanley Kubrick. Uzun uzun süreler harcadığı ve en ince ayrıntısına kadar imzasını bıraktığı filmlerden biridir Otomatik Portakal, baskıcı yönetime karşı direnen sokak çetesinin hikayesini anlatan Anthony Burgess‘in romanından uyarlanmıştır. Filmi kişilik bozukluğuna sahip bir karakter olan Alex’in gözünden izliyoruz. Hırsızlık, gasp, hapishaneye girişi, Alex üzerinde yapılan deneyler bazı kavramları sorgulamamızı sağlıyor.

2. Psycho 



Efsane korku yönetmenlerinden Alfred Hitchcock'un büyük titizlikle çekkimlerini gerçekleştirdiği filmi Psycho...
Evlilik düşünceleri olan Marion ve Sam yeterli paraya sahip değillerdir. Marion, patronundan bir miktar para alır ve her şey bu parayı Sam’e ulaştırmak için yola çıkmasıyla başlar. Yolda konaklayacağı motelin işletmecisi Norman’la tanışır ve film yeni bir boyut kazanır.
 
3. Rain Man (Yağmur Adam)



Tom Cruise’un efsane filmlerinden bir tanesidir. Oldukça fazla beğeni toplamış olan filmin konusu otizmli ağabeyi Raymond ile babalarının ölümü sonrasında tanışan araba satıcısı Charlie’nin hikayesidir. Raymond, bakıma muhtaç bir matematik dehasıdır ve babasının mirasının tek varisidir. Bu yüzden Charlie’nin kendisini klinikten kaçırması ile hikaye başlar ve macera başlar. Bencillik ve kendini keşfetme anlarıyla birlikte iki kardeşin yol hikayesine tanıklık ediyoruz. Filmin konusu ülkemizde çekilmiş Levent Üzümcü ve Mustafa Üstündağ'ın oynadığı "Abimm" filmine de esin kaynağı olmuştur.

4. Mr. Jones



Bipolar hastası olan John’un tedaviyi kabullendiği ve kabullenemediği zamanlarda yaşadığı zorlu süreçleri görüyoruz. Çoğunlukla manik depresif ataklar geçiren ve bundan keyif alan John’un, depresif atak geçirip intihara yaklaşmasıyla birlikte tedaviye olumlu bakma sürecine dahil oluyoruz.

5. A Beautiful Mind



Russell Crowe’un efsanevi filmlerinden bir tanesidir. Şizofreni hastası John Forbes Nash’in hayatı algılama biçimini, evliliğini, hayali arkadaşlarını ve okul hayatını konu alan biyografik bir film. Nobel ödüllü matematikçinin başarılı olma arzusunun onu sürüklediği hırs, tutku ve korkuları gözlemliyoruz.

6. Prozac Nation



Kitaptan perdeye diye hitap edilen filmlerden bir tanesidir.Elizabeth Wurtzel’in kendi hayatından esinlenerek yazdığı romanından uyarlanan film, Harvard’da yazarlık okuyan genç bir kızın ruhsal iniş çıkışlarını anlatıyor. Elizabeth’in intihar eğilimi, terapi seansları ve daha da zorlaşan hayatını izliyoruz.

7. The Machinist


Christian Bale'in oyunculuğunun yanında bir de ek olarak çok fazla kilo vermesiyle tüm dikkatleri üzerine çektiği film olmakla birlikte bu film sonrasında birçok aktöre de bu işi yapıyorsanız yeri geldiğinde vücudunuzdan da feragat edeceksiniz demeyi bilmiştir. “Insomnia” yani uyuyamama sendromu olan Trevor Reznik’in zamanla fiziksel görüntüsü ve akıl sağlığı bozulur. Dikkat gerektiren işini yapamaz hale gelir. Uykusuzluğun yarattığı paranoyaklıkla birlikte komplo teorileri üretmeye başlar.

8. Beyza’nın Kadınları



Çoklu kişilik bozukluğu; kimlik, bellek, algı ve çevre ile ilgili faktörlerin bütünlüğünün bozulması. Beyza karakteri çocukluğunda geçirdiği travmalara karşı kendini korumak için farklı kişilikler yaratır. Bu çoklu kişiliklerin etrafında şekillenen hikayelere tanıklık ediyoruz.

9. Sybil



Çoklu kişilik bozukluğu hakkında Flora Schreiber’ın terapi seanslarından oluşturulan film önemli bir vaka olarak tarihte yerini almaktadır. İzleyene “Şimdi neler olacak? sorusunu defalarca sorduran filmde Sybil’ın iddia edilen 16 farklı kişiliğiyle tanışıyoruz.

10. Bipolar



Bipolar Harry Poole, hastalığını tedavi edeceğini iddia eden Dr.Lanyon’un kliniğine yatar. Üzerinde denenen ilaçlar sonucu artık Poole’un yeni bir kişiliği ve adı vardır.

Bu gibi örnekler oldukça fazla söz konusu. Yakın geçmişte bu tür psikolojik rahatsızlıklar üzerine yerli sinemamızda da filmler çekildi. Geneli romantik konulu filmler olmuş olsa da psikolojik hastalıkları konu alan filmlerin sayısı gün geçtikçe artıyor ve bu da hayatın gerçeği olduğu anlamına geliyor aslına bakarsanız.
 
Tabi iki farklı sektörün bir araya gelmesi farklı bir şey olabilir. Neticede bir yanda sinema , diğer yanda psikoloji. Bu iki türün bir araya gelmesi aslında yansıtma gibi algılansa da diğer yandan da oldukça fazla uğraş gerektiren bir şey.