Burc Karakas · 02 Ekim 2018
Çok çalışmak, aşırı çalışmak gibi söylemlerle tüm bilgileri hafızanıza kazıyabileceğiniz söylense de bunlara inanmamanız gerektiği kocaman bir gerçektir.
Bilgisayarları dahi her seferinde yeniden başlatıp dinlendirdiğimiz günümüzde insanın bir şekilde dinlenmesi gerekmez mi ?
Bilgiyi kalıcı hale getirmek hakkında tüm öğrenim hayatımız boyunca eminiz ki bir sürü hafıza geliştirici olduğu iddia edilen yöntemle karşılaşmışızdır. Aslında tek yapmamız gerekenin bir süre bir şey yapmamak olduğu hakkında kimse bizlere en ufak bir bilgi dahi vermemiştir. Bu yöntem sadece öğrenciler için de geçerli değildir , bu yöntem ile Demans ve Alzheimer hastaları da hafızalarını güçlendirebilirler.
Araştırma sonuçları gösteriyor ki , yeni bir bilgiyi bünyemize kattığımız andan sonra üzerine bir şeyler eklemek için çaba harcamak yerine bir süre kenara çekilip dinlenmek ve başka bir şey düşünmeden hareket etmek hafızaya bilgi ekleme konusunda son derece etkilidir. Tabi günümüzün en büyük sıkıntısı olan dinlenme esnasında vakit harcamak için kullandığımız sosyal medyalardan, telefonlardan ve geri kalan her şeyden uzaklaşmak zor da olsa mutlak şarttır.
Bu tartışma 1990'lü yıllara kadar gidiyor. Ve o deneyde ; iki grup deneğe anlamsız kelimelerle dolu liste veriliyor ve 1. gruba bir süre sonra ezberlemeleri için yeni bir liste verilirken, 2. gruba altı dakikalık bir süreden sonra yeni bir liste daha veriliyor .üzerinden 90 dakika geçtikten sonra iki gruba kelimeler soruluyor. Ve dinlenen grup ilk kelimelerin %50’sini hatırlarken, dinlenmeyenlerin ise yalnızca %28’sini hatırladığı sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
Bu da demek oluyor ki, bir şeyleri öğrenebilmek anlık bir şey değildir, parçaların kafanızda birleşmesi için bir süre geçmesi gerekir, bırakın insanlar bunu köşeli jeton diye adlandırsın, beş gün sonrasında sizde jeton hala var olacaktır. Ama bu dinlenme durumunu da fazla abartmamak gerekir.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım