Burc Karakas · 03 Aralık 2018
İngilizce; teknolojinin ve haberleşmenin tüm küreyi birbirine bağlı olduğu günümüzde insanların anlaşabilmesi için kaçınılmaz bir şekilde bilmesi gereken bir dildir. Zaten evrensel bir dil olarak da kabul görmesi bu durumu bizlere gösteriyor.
Okullarda verilen ingilizce tabanlı derslerden tutun kullandığımız sosyal medyalardan hatta cihazlara kadar her alanda ingilizce karşımıza çıkıyor ve bir şekilde onu kabullenmek durumunda kalıyoruz.
İngilizce öğrenmek bu denli önemliyken , zihnimize kazımak kolay olmadığından (neticede bir dil öğreniyoruz) pek sıcak bakılmıyor. Sıcak bakılmıyor dahi olsa ingilizce bilmek iş hayatına girmiş ya da girmek üzere olan herkes için zorunlu bir şey haline gelmiştir. Hatta öyle bir hale geldi ki iş başvuruları esnasında karşılaştığımız birçok şeyin ingilizce olduğunu görmemiz de mümkün.
Ülkece, İngilizce konusunda maalesef sınıfta kalıyoruz. İngilizce konuşmada Avrupa’da son sıralarda, Dünya genelinde de bir hayli gerilerdeyiz. İngilizce öğrenmek için onlarca teknik ve yöntem bulunuyor. Kitaplar, videolar, kurslar derken birçok vaatle karşı karşıya kalıyoruz.
Evet arkadaşlar, elbette sizler için en iyisi kendi başınıza öğrenemiyorsanız bir destek almaktır, lakin kendi başınıza kolayca öğrenmek istiyorsanız yapmanız gereken en önemli şey, ingilizceyi bir mecburiyet gibi görmemektir. Çünkü insanoğlu psikolojik olarak bir şeyler için baskı hissediyorsa onu kabul etmeyi reddeder. İletişim konusunda kullanabileceğiniz bir şey varsayın, ya da bir sosyal medya olduğunu düşünün, ya da hiç alakasız bir eğlence odaklı uygulama olarak görün ve emin olun daha çabuk başarıya ulaşacaksınız.
Mesela , hepimizin hayatında yabancı ülkelerin dizileri mutlaka vardır. O dizileri ilk olarak altyazılı izlemek kelimelerin kulağımıza gelişini kabul etmek oluyor, ardından olayları takip ederken kendi dilinde altyazılı takip edersek bir şekilde cümle içi anlamına odaklanıp sonuca ulaşmaya başlıyoruz ve en sonunda tamamen kendi dilinde izleyip dinlediğimizde yakaladığımız kelimelerden çıkarım yaparak ilerliyoruz ve bu da bizim hanemize birkaç kelime + özgüven + pratikolarak yazılmış oluyor.
Bakın burada bahsetmiş olduğumuz çok basit bir şeydi ama eğlenceli bir şekilde öğrenme fırsatını sizlere resmen sunuyor.
Bir başka eğlenceli öğrenme yöntemi ise yabancı müzikler dinlerken bir yandan sözlerini okumaktır arkadaşlar. Sözlerini okuyarak dinlediğiniz müzikler sayesinde hem telaffuz öğrenebilirsiniz, hem de dağarcığınızı geliştirebilirsiniz.
Yine bir pratik yoldan bahsedecek olursak o da dijital kitaplardır arkadaşlar. Kitap uygulamaları ile birlikte yabancı dilde kitaplar okuyup bilmediğiniz kelimeler size denk geldiğinde cümle içerisinden çıkarım da yapamıyorsanız kelime üzerine gelip onun tercümesini anında öğrenebiliyorsunuz ki bu da yine sizlere fayda sağlayacaktır.
Burada üç farklı seçenek size sunduk ve bu seçeneklerin her biri aslında sizlere eğlenme ve öğrenme fırsatı veren şeylerdir arkadaşlar. Öte yandan zamandan kazanmanızı da sağlar ki zaman para ile satın alınamayacak kadar değerlidir.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım