Dilara Kulaber · 22 Kasım 2017
Gelecek kaygısı daha çok İktisadi İdari Bilimler Fakültesi bölümlerinden birini veya Konservatuar okuyan öğrencilerde olsa da, bugünkü Türkiye şartlarında bu kaygıyı her bölüm öğrencilerinde görmek mümkün.
Eskiden duyunca gözbebeklerimizin büyüdüğü Mühendislik bölümü öğrencilerinin dahi düşündüğü tek bir şey var “Mezun olunca ne yapacağım?”
Sebebi ise zamanında revaçta olan bölümlere yoğunluk gösterilip iş alanlarının daraltılması.
Peki bu durumdan kurtulmak için üniversite hayatımız boyunca neler yapmalı ve nelere öncelik vermeliyiz?
Mezun olduktan sonra okuduğu bölümden iş bulamayan birkaç arkadaşla birebir görüşüp ortak beş payda saptadım;
1-Aile Baskısından Sıyırılma
İlkokul birinci sınıfta “Polis olacak benim oğlum!” “Benim kızım doktor olacak teyzesi!” hayalleri ile başlayan bu gidişat ne yazık ki lise son sınıfa doğru şiddetini iyice arttırıyor; hayal olmaktan çıkıp psikolojik baskıya dönüşüyor.
Aileler başta bunu çocuklarını hırslandırmak adına yapsalar da gün geçtikçe kendileri de bu olguya inanıyor; istekler ihtiyaca dönüşüyor ve bu ihtiyaçların tatminine olan düşkünlük yüksek ölçüde artıyor. Bunun sonucunda da çocukların ideallerini yok sayıp kendi düşüncelerini diretiyorlar; bu da başarısızlığa sebebiyet veriyor. Hatta baskının şiddeti arttıkça bireylerde içe kapanma, aşırı hassasiyet ve hatta asosyalleşme görülüyor.
Peki bunu aşmak için neler yapılmalı?
İlk etapta aile ile birebir diyaloğa girmek en uygunu olacaktır. Eğer aile fertleriniz anlayışlıysa ilk etapta sonuç alırsınız fakat kullandığınız üslup çok önemli. Onların baskıcı tutumuna siz de aynı oranda sert tepkilerle karşılık verirseniz sonuç alamazsınız. Tek seferde sonuca ulaşamayabilirsiniz, hemen pes etmeyin; ne kadar istediğinizi belli edip üstelerseniz muhakkak olumlu dönüş alırsınız.
Eğer tüm olumlu yaklaşımınıza rağmen olumlu dönüş alamıyorsanız profesyonel yardım almanız gerekebilir. Bir psikolog ile görüşüp öneriler alabilirsiniz, okuldaki öğretmenlerinizden destek alabilirsiniz.
İkili ilişkilerde araya aracı sokmak iletişimde kopukluklar oluşturabilir bu nedenle ilk etapta bahsettiğim şekilde olayı çözümlemeniz daha doğru olacaktır.
2-Farklı Alanlara Yönelim
Diyelim ki aile baskısını atlatamadınız ve ailenizin istediği bölümde okuyorsunuz. Hemen hayal kırıklığına kapılmayın. Bunu güzel kılmak sizin elinizde. İstediğiniz bölümü okuyamıyorsanız istediğiniz şehirde okuyun ve size keyif veren alanlara yönelin. Örneğin; siz güzel sanatlar okuyup tiyatro eğitimi almak istiyordunuz fakat aileniz sizi mimar olmanız için zorladı. Pes etmenin lüzumu yok, gittiğiniz şehirde tiyatro kulüplerine katılabilir, profesyonel eğitim alabilirsiniz. Yani istediklerinizden vazgeçmenize gerek yok.
3-Kişisel Gelişim
Üniversiteye başladınız, önünüzde koskoca dört yılınız var. İlk yıl ne kadar aktifleşirseniz sonraki yıllarda o kadar mutlu olursunuz. Üniversiteye başladığınız yıl kendinizi kapalı bir kutuya hapsederseniz, kilidiniz körelecektir; kalan üç yıl boyunca o kapalı kutudan çıkamazsınız.
Üniversite hayatınız boyunca ne kadar farklı aktivitede bulunur, CV’nize ne kadar çok şey katarsanız mezun olduktan sonra iş bulmanız o kadar kolaylaşacaktır.
Okul kulüplerine katılabilirsiniz, sizi geliştirecek işlere imza atabilirsiniz. Eğitim ve seminerlere katılıp sertifika alabilirsiniz. Bunlar dört yıl sonunda çok işinize yarayacaktır.
4-Yabancı Dil
Kişisel gelişimin en büyük parçası yabancı dildir. Ülkeler arası aktarım gün geçtikçe kolaylaşıyor ve artıyor. Bu yüzden iş hanelerinin aradığı özelliklerin başında yabancı dil geliyor. Fakat artık bir önceki bahsettiğim aktarım kolaylığı sebebiyle bir ülkenin sınırları içerisinde birden fazla millete rastlamak mümkün, dış politikaları yönetmek açısından artık İngilizce yeterli olmuyor. İngilizcenizin en azından B2-C1 olması gerekiyor, üstüne en az bir dil daha bilmeniz bekleniyor. Bildiğiniz diller arttıkça iş bulma olasılığınız da aynı oranda artıyor.
5-Sosyalleşme
Dört yılın sonunda hatırı sayılır bir arkadaş çevreniz yoksa boşa okumuşsunuz demektir. İş hayatınızda ve iş bulma sürecinde üniversitede edindiğiniz arkadaşlıklar, bulunduğunuz ortamlar size büyük ölçüde yardım edecektir. Bu yüzden üniversiteye başladığınızda ipin ucunu sıkı tutmanızı, arkadaşlık kurduğunuz insanları iyi seçmenizi öneririz.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım