Burc Karakas · 18 Ocak 2021
Radyo Sinema ve Televizyon, ya da bu bölümün varyasyonlarında eğitim görmek belki herkes istemez ama hiç kuşkusuz onların bu yaptığı işler hakkında herkes bir şekilde merak sahibidir. Belki de yapılan işleri milyonlarca insan tarafından görülen, kulaktan kulağa en hızlı yayılan meslek gruplarından bir tanesidir. Bu yüzden de işinde başarılı olmak, mükemmeli yakalamak eminiz ki herkes ister. Bu tür teknik bilgi ile yaratıcılığın, yorumlama yeteneğinin harmanlanması ihtiyaç olan mesleklerde ise ilham verecek, yaratıcılığı pekiştirecek, ya da rol model belirlemenize sebep olacak birtakım unsurlar ya da kişiler söz konusu olabilir. RTS bölümünde başarılı olmak isteyen öğrencilere teknik açıdan oldukça fazla yol gösterecek birçok film ve yapım olduğuna eminiz fakat bizler sizler için 5 tanesini listeledik (bir tane de bonus).
Bu kültleşmiş film bir Sergei Eisenstein yapımıdır. 1905 yılında Çarlık Rusyası döneminde katlanılması zor şartlara isyan eden bir savaş gemisi mürettebatının hikayesini konu alan bu filmin yapımcılığını, Rusya ve Avrupa'nın en eski ve en büyük stüdyolarından bir tanesi olan Mosfilm üstlenmiştir. Dikkat edilmesi gereken konu ise, sinemada kurgunun ne denli önemli olduğuna vurgudur.
Bir başka efsane olan Metropolis ise "sessiz" çekilmiş ilk bilimkurgu filmidiri. Ayrıca, 7 milyon dolar gibi bir maliyetle de o dönem oldukça dikkat çekmiştir (1972). Avusturya asıllı Alman yönetmen Fritz Lang'ın gelecek bilimkurgu filmlerine rehberlik edecek şekilde yaptığı bu filmde Metropolis şehrinde ikiye ayrılmış bir insanlık söz konusudur.
Cesare Zavattini'nin yazdığı, Vittorio De Sica'nın yönettiği, 1948 İtalyan yapımı bir eser olmakla birlikte öğreticiliği oldukça yüksektir.Tam olarak çekildiği yılın dönemi olan, II. Dünya Savaşı sonrasında İtalya'nın durumunu konu alan bir yapımdır. Film kullanılan teknikler ve estetik açısından Yeni Gerçekçilik akımının simgesi olarak da çoğu uzman tarafından gösterilir.
Türkçeye çevrilmiş hali Cinayeti Gördüm olan film 1966 yılına ait olup vizyona 1971 yılında girmiştir. Filmin konusu bir fotoğrafçının faili meçhul bir cinayetle olan ilişkisini konu alır. İngiliz ve İtalyan ortak yapımı olarak dikkat çeken bu film Arjantinli yazar Cortazar'ın hikayesine dayanır. Yönetmenliğini ise Michelangelo Antonioni üstlenmiştir. Film, seyirciyi çektiği fotoğraflarda görmemesi gereken bir detay yakalayan Thomas isimli bir fotoğrafçıyla buluşturuyor.
Kimine göre dahi, kimine göre deli olarak adlandırılan efsane yönetmen Stanley Kubrick imzası taşıyan Anthony Burgess'in aynı isimli romanından beyazperdeye yansıtılan bir filmdir. Stanley Kubrick, gizli örgütlere karşı sahip olduğu takıntısından dolayı her filminde, her sahnesinde mutlaka bir gerçeği aydınlatmayı tercih etmiş bir isimdir. Hatta Kubrick'in bir sahne için 4 gün harcadığı dahi biliniyor ki "eyes wide shut (gözü tamamen kapalı)" filminde de her karede farklı bir mesaj, her karakterde farklı bir ima gizlendiği söyleniyor.
Filmi önemli kılan yanlarından bir tanesi ise, kusursuz olarak uyarlanmış olması, şiddet öğeleri, müzik seçimleri ve replikleriyle hafızalardan çıkmayacak bir yapım olduğu aşikar.
Walt Disney etiketiyle 1994 yılında vizyona giren bu film, bir çizgi filmden çok fazlasını içeriyor diyebiliriz. Disney'in ürettiği 32. eser olmasının yanı sıra, filmin başından sonuna yaşanan duygu geçişleri, her duyguya eşlik eden müzik ve filmin başında vurgulanan "circle of life (yaşam döngüsü)" mesajının filmin genelinde de hissedilmesi, bir çizgi filmde ölüm sahnesinin olması ve daha sayılabilecek birçok özelliği ile birlikte Oscar ödüllerinde kazanan ilk çizgi yapım olduğunu da söylemek onu övmeye yetersiz kalır.
Yönetmenliğini Rob Minkoff, Roger Allers'in, müziklerini Hans Zimmer'in üstlendiği yapımın 1994 yılından günümüze dek dünyanın en önemli salonlarında müzikallerinin düzenli olarak sergilendiğini hatta gördüğü yoğun ilgiden dolayı filmin günümüz şartlarına göre Jon Favreau'nun yönetmenliğinde yeniden sinemalarda yayınlandığını da belirtmekte fayda var.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım