Burc Karakas · 29 Ocak 2021
Eğitim kurumlarının hepsinde yaşandığı gibi üniversiteler de 2020 yılı bahar döneminden beri uzaktan eğitim sistemine uymak zorunda kaldı. Pandemiyle savaşta aşılanma aşamasına geçilmesi ve geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı tarafından ilkokul ve liseler bazında gerçekleştirilen açıklamanın ardından gözler üniversitelere çevrildi. YÖK bünyesinde yer alan üniversiteler ve dolayısıyla öğrenciler kampüslerine ne zaman dönebilecekleri hakkında merak ediyor. YÖK'ten konu hakkında henüz resmi bir açıklama söz konusu olmasa da bazı isimlerin konular hakkında yorumları söz konusu.
2020-2021 güz eğitim döneminin tüm üniversiteler adına sonuna gelinen şu günlerde online olarak başayan eğitimin ne zaman yüz yüze eğitime geçeceği merak konusu. Bu kapsamda bazı açıklamalar ve varsayımlar söz konusu ki onları sizler için derledik.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşıların uygulanmaya başlamasının ardından antikor oluşması için belli bir zaman dilimi gerektiğini belirterek, antikorların oluşması ile beraber giderek daha normal hayata doğru yönelmenin söz konusu olabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. İlhan, "Ama yine fiziksel mesafeye, maskeye, hijyene, kalabalığa girmemeye, ortamlarda temiz hava girişine mutlaka müsaade etmemiz gerekiyor. Aşı bize mücadelemizde yardımcı olacak. Aşılı kişiler hasta olursa hastalığı daha hafif geçirecekler. Böylece bulaş ihtimali, ağır hasta olma durumu da azalacak. Okullara etkisi şöyle olabilir; belli bir antikor düzeyi oluştuktan sonra vakalar hastalar toplumda belli bir düzeyde gidiyorsa okulların açılması 15 Şubat tarihinde tekrar değerlendirilip ona göre karar verilmesi söz konusu olabilir" dedi.
Yine aynı açıklamanın içinde Prof. Dr. İlhan, aşılanacak 2'nci grup içerisinde öğretmenlerin de yer aldığını hatırlatarak,"Öğretmenlerimizin aşılanması ile beraber vaka, hasta sayısı da belli bir seviyeye inerse okulların açılmasını tekrar düşünmek gerekiyor. Okulların açıldığı dönemi hatırlarsak, kimi öğrencileriniz okula gelmeyi tercih ederken kimi öğrenciler uzaktan eğitime devam etmişti. Bu dönem muhtemelen böyle bir yaklaşım da benimsenebilir. 15 Şubat'tan sonra okullar açık olsa dahi yine EBA sistemi ile beraber sistemin devam edeceği kanısındayım. Yine zorunluluk söz konusu olmayabilir. Kimileri göndermek istemiyorsa çocuklarını okula göndermeyebileceklerdir düşüncesindeyim. Şu an İstanbul'da, Ankara’da hasta sayısında vaka sayısında yüzde 40’a varan azalmalar var. Anadolu'daki bazı illerimizde bu şekilde olmayabiliyor. İllere göre değerlendirme yapılabilir. Eğer okulların açılmasına karar verilirse Türkiye genelindeki rakamlara göre bakmak gerekiyor. İllerde kendi özelinde değerlendirebilir" diye konuştu.
Üniversitelerde yüz yüze eğitime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İlhan, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın, bütün öğretim üyelerinin, akademik ve idari personelin de bu süreçte aşılanması, kademelendirme içinde yer alma konusunda talebi olduğunu anımsatarak, "Bunu da bakanlığımız değerlendirecektir. Her üniversitenin fakültesine göre kendi teknik altyapısına göre sistem değişiyor. İkinci dönem içinde her fakülte her üniversite kendi teknik alt yapısı kapasitesinde değerlendirme yapmaları gerekiyor. Bunu da yine 15 Şubat'tan sonra ikinci dönem başlayacağı zaman değerlendirmek gerekiyor. Yine üniversitelerde uzaktan eğitime geçebilirler, yüz yüze eğitime geçebilirler, kısmi olarak yüz yüze eğitime geçebilirler. Süreyi biraz uzatarak yaz döneminde de eğitime devam edebilirler. Yeter ki risk azalsın. Üniversite öğrencisi arkadaşlarımız da okullarını çok özlediler. Biz de öğrencilerimizi çok özledik. Biraz daha sabretmek gerekiyor. Şu önümüzdeki 1-1,5 ayı bir görelim. Aşılama nasıl gidiyor bunu görelim ona göre karar verelim. Her üniversite kendi imkanları kendi eğitim koşulları kendi fakültesinin gerekleri doğrultusunda uzaktan eğitime ya da yüz yüze eğitime karar verecektir" ifadelerini kullandı.
Üniversitelerin açılmasını herkes özledi, bundan hiçbir şüphemiz yok fakat ortak endişe, üniversitelerin diğer eğitim kurumlarına nazaran 81 ilden öğrenciye sahip olması konusudur.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım