Gokte Bulut · 07 Eylül 2020
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını ile geçtiğimiz bahar dönemi üniversiteler eğitime uzaktan devam etme kararı almıştı. 2020-2021 eğitim öğretim yılının güz dönemi tam olarak örgün eğitime geçiş yapacaktı fakat artış gösteren vaka sayıları bir anda üniversitelerin farklı kararlar almasına sebep oldu.
YÖK, ''Küresel Salgında Yeni Normalleşme Rehberi" başlığı altında üniversitelerin eğitime nasıl devam edip etmeyeceğini yine üniversitelere bıraktı. Tabii ki çoğu üniversiteden de nihai karar geldi. Buna göre, bazı üniversiteler eğitimlerine uzaktan devam edeceğini açıklarken; bazıları da hibrit sistemi uygulayacaklarını bildirdiler.
Bu durumdan en çok etkilenenler de üniversiteye bu yıl başlayacaklar oldu. Öğrenciler, minimum bir sene dişlerini sıktılar, oturdular harıl harıl konu ezberleyip, bir dizi soru bankası kitabı bitirdiler. İçlerinde hep bir heyecan hep bir heves vardı. Üniversite hayatı... En nihayetinde sonuçlar açıklandı ve yerleşenler belli oldu. Büyük bir heyecanla üniversitelere kayıtlar yapıldı. Fakat 2020-2021 yılı eğitim şeklinin akıbeti belli oldu. Şimdi çoğu üniversite bu yıl uzaktan eğitim verecek. Peki, ilk defa üniversiteye başlayacak olan öğrenciler ne yapmalı?
Normalde vereceğimiz tavsiyeler, üniversite hayatında çeşitli etkinlik ve sosyal kulüplere katılmak, yaşayacağınız şehri keşfetmek, bolca gezmek ve görmek üzerine olurken bu sefer size çok daha farklı önerilerde bulunacağız.
Öncelikle en kötü ihtimalle 2 yıl üniversite eğitimi alacaksınız. Bu süre bölümünüze göre 4,5 veya daha fazla da olabilir. Enseyi karartmayın. Önümüzdeki 1 yıl boyunca eğitiminiz çevrim içi olacak. Fakat belki de seneye durumlar değişir ve örgün eğitime geçiş yapabilirsiniz. Bu yıl evdesiniz. Bilgisayarınız, tabletiniz, internetiniz ve kulaklığınız sizin en büyük okul araç ve gereciniz. Evet, belki hayalinizdeki gibi eğlenceli bir üniversite yılı olmayacak ama kendinize katabileceğiniz birçok avantaj da yok değil.
Üniversitede yapılabilen en mantıklı ve en havalı şey, ERASMUS programına katılmaktır. Bunun için temel düzeyde İngilizce bilgisi ve iyi bir ortalamaya sahip olmak gerekir. Bu ortalamayı da, örgün eğitiminizde tutturmak biraz zor. Hem okul hem geçim sıkıntısı hem de özgürlüğün verdiği sosyalleşmeyle, Erasmus'a gitmek isteyen çoğu öğrenci yeterli not ortalamasına erişemez. Fakat bu dönem sizin için işte bir fırsat. Basit bir şekilde ilk yılınızı evinizde geçirerek, sınav ve projelerinizde başarılı olabilir, gereken not ortalamasını tutturabilir ve belki de seneye herhangi bir Erasmus programına katılabilirsiniz.
Tahmin ediyoruz ki, çoğu dersinizi ve projelerinizi bilgisayar üzerinden çeşitli programlar aracılığıyla tamamlayacaksınız. İşte bu da sizin için bir fırsat. Hem eğitiminiz hem de kariyerinizde size yardımcı olacak bütün programları sular seller gibi öğrenebileceksiniz.
Evde verimli bir gün geçirmek denilince akla, çoğu zaman yatıp uyumak veya tüm gün film izlemek gelir. Hayır, sabah bilgisayarınızı açıp derslerinize katılacak, ardından ödevlerinizi-sunumlarınızı hazırlayacaksınız. Devamında ise tüm gün size ait. Bizden siz tavsiye: İnterneti şöyle bir tarayın. Bu dönemde size en çok yardımcı olacak, bir şeyler katacak, ücretsiz ve online yüzlerce eğitim ve program bulunuyor. Üniversitenin ilk yılından, mezun olacağınız zamana yönelik CV'nizi kabartabileceğiniz online eğitimler, sertifikalar, yetkinlikler kazanın.
Unutmayın, bunu yaşayan sadece siz değilsiniz. Bu sadece bir süreç ve size denk geldi. Okula küsmenin bir manası yok. Kendinize bu dönemde neler katabilirsiniz, bunları araştırın. İlerde pek çok ''iyi-kiniz'' olacak.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım