Burc Karakas · 24 Aralık 2020
Yabancı dil, eski zamanlarda ayırt edici bir eklenti idi fakat günümüzde kaçınılmaz bir gerçek. Teknolojinin hızla ilerlemesi, dünyanın gün geçtikçe daha da interaktif bir hal alması, bir uçtan diğer uca gerçekleştirilen işlerin kolaylaştırılması ve daha birçok konuda insanların iletişim amaçlı kullanabileceği ortak bir dile ihtiyaç duyduğu aşikar.
Öte yandan yabancı dil, sizlerin kariyerlerine de olumlu katkıları olacak önemli bir eklentidir. Ve ne zaman bu konuya gelsek, mutlaka birileri yabancı dil öğrenimi hakkında "anlıyorum ama konuşamıyorum", "çok zor gerçekten çözemiyorum", "dilim dönmüyor" gibi cümleler kurup yabancı dil öğrenmekten kaçıyor, oysa buna hiç gerek yok.
Daha iyi konuşmak için sihirli bir hap olmadığını söyleyerek başlayalım. Sık sık ve mümkün olduğunca çok sayıda farklı insanla pratik yapmayı kendinize taahhüt edin. Zaten yurtdışında mı yaşıyor ya da okuyor musunuz? Yakın çevrenizdeki arkadaşlarınız, aileleri, iş arkadaşlarınız, sınıf arkadaşlarınız, kafelerde, süpermarkette, postanede ve ziyaret ettiğiniz diğer yerlerde çalışanlar gibi binlerce anadili konuşanlardan yararlanın. Kendi ülkenizde öğreniyorsanız, sınıf arkadaşlarınızla dersten sonra buluşarak, bir dil değişimi partneri bularak veya çevrimiçi bir öğrenci topluluğuna katılarak uygulama sürenizi artırın. Hatta öyle ki teknolojiden yararlanıp başka ülkelerdeki insanlarla diyalog kurabilirsiniz
Sohbetiniz bittikten sonra, düşünmek için bir dakikanızı ayırın ve kendinize şu soruları sorun;
Sadece bu şekilde düşünme eylemi, bir dahaki sefere konuştuğunuzda güveninizi artıracaktır ve size eksikleri giderme fırsatı verecektir.
Konuşmak için kelimelere ihtiyacınız var, değil mi? Ders zamanı kelime öğrenmek için harikadır, ancak sizinkini artırmanın başka yolları da vardır:
Dinlerken ve okurken yeni ve ilginç ifadeler, argo terimleri ve eş anlamlılar bulun ve aşina olmadığınız herhangi bir şeyi arayın. Bütün bunlar, bir dahaki sefere pratik yaparken kullanman için daha fazla cesaret verecektir.
Konuşma eksikliği ne söyleyeceğini bilememe duygusudur. Bununla mücadele etmek için bir kağıt hazırlayın. Doktora mı gidiyorsun? Randevunuzdan önce, durumunuzla ilgili kelimeleri ve muhtemelen ihtiyacınız olacak bazı genel ifadeleri araştırın. Faturayı ödemeden, bir restoranda yemek yemeden, iş görüşmelerinden, şikayette bulunmadan veya sizi endişelendirebilecek herhangi bir durum için bu tekniği kullanın.
Çoğu insan telefon görüşmelerini özellikle zor buluyor. Neden? Çünkü telefonda, diğer kişinin vücut dilini göremeyiz veya ağızlarının hareketini izleyemeyiz, her ikisi de gerçekten iletişime yardımcı olan araçlardır. Telefonda kendinizi daha güvende hissetmek için, arkadaşlarınızla telefon görüşmeleri yaparak küçük başlayın ve ardından randevu almak veya sorgulamak gibi daha zorlu aramalara geçin. (Bu, 4. ipucunu kullanmak ve görüşmeniz sırasında size yardımcı olacak bir soru listesi ve yararlı kelime haznesi hazırlamak için harika bir zamandır!)
Biliyoruz ki çoğu insan seslerinin kaydedildiğini duymaktan hoşlanmaz, ama bu aslında konuşmanızı geliştirmenin son derece faydalı bir yoludur! Kendinizi kasette duymak, size fark edemeyeceğiniz şeyleri gösterir (belki gergin olduğunuzda hızlı konuşmaya, "s'lerinizi" yutmaya veya mırıldanmaya eğilimlisiniz). Öte yandan, konuşmanızın düşündüğünüzden çok daha iyi olduğunu duymak sizi şaşırtabilir! Bonus puanlar için, kaydınızı öğretmeninize veya anadili İngilizce olan bir arkadaşınıza götürün ve size geri bildirimde bulunmalarını sağlayın.
Akıcılığınızı artırmak için bir başka ipucu da, tek tek kelimeler yerine çeşitli ifadeler kullanarak konuşmaktır. (Muhtemelen bunu her zaman ana dilinizde yapıyorsunuz.) Otomatik olarak "Merhaba, bugün nasılsın?" Diye sormak yerine, "Naber, adamım?" Gibi diğer ifadeleri seçerek karıştırın. "Hey dostum!" veya "Nasılsın dostum?" (Yine de dikkatli olun: Bazı ifadeler çok gayri resmi olacak ve bazı durumlar için ideal olmayacaktır!)
Kabul edelim. Eğlenirken yeni bir şeyler öğrenmek çok daha kolay. Tek başınayken kendi kendinize konuşarak, İngilizce popüler şarkılarla birlikte şarkı söyleyerek, tekerlemeler yaparak (en iyi tekerlemelerimizi deneyin) veya rastgele seçilmiş konularda bir dakikalık "hazırlıksız konuşmalar" yaparak konuşma pratiğinize aptallık katın. yılan, kahve, Hindistan ya da “Dünyayı yönetseydim… yapardım”, “Benim hakkımda üç şaşırtıcı gerçek” veya “Hangisi önce geldi, tavuk mu yumurta mı?” gibi konular. Harika pratik ve harika, aptalca eğlence.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım