Burc Karakas · 03 Aralık 2018
5 Ülkeden 9 Üniversite ve 28 Araştırmacı
Ege Üniversitesinden yapılan açıklamada, üniversitenin önderliğinde 5 ülkeden 9 üniversite ve 14 fakülteden 28 araştırmacının bir araya gelerek geliştirdiği projenin akciğer kanserli hastalarda soluk havasında genetik analizlerin yapılabilirliğini ortaya koyan bir çalışma olduğu belirtildi. Soluk havasının genetik analizlerde başarılı bir şekilde kullanılabileceğini gösteren projenin ürüne dönüşmesi ile soluk havasının sıvı hale getirilerek akciğer kanserinin teşhis edilmesi hedefleniyor. TÜBİTAK 1003 proje destek programı kapsamında devam eden ve ilk aşaması başarı ile tamamlanan proje ile Türkiye’ye akciğer kanserinin teşhisinde yeni bir yöntem kazandırılacak.
Konu ile ilgili açıklama yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, "Bu yöntemin akciğer kanseri teşhis ve tedavisinde çığır açacağını düşünüyoruz" dedi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, projede görev alan araştırmacılarla hastanenin başhekimliğinde bir araya geldiklerini belirterek üniversitenin liderliğinde yine bir ilke imza attıklarını ifade etti.
Budak, şunları kaydetti:“Bu projede görev alan multi-disipliner araştırma ekibi içerisinde kimya, genetik, biyokimya ve matematik bilim dallarından ve diğer üniversitelerden araştırmacılarımız soluk havasından DNA parçacıklarını izole eden bir yöntem geliştirdiler. Bu yöntemin akciğer kanseri teşhis ve tedavisinde çığır açacağını düşünüyoruz. Akademisyenlerimizi bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Ege Üniversitesinin bu alandaki başarı hikayeleri durmaksızın devam edecektir. Projede görev alan tüm akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Yürüttüğümüz projeler ile ülkemizde ve uluslararası arenada daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.”
Göksel, şunları kaydetti: “Projemizin tamamlanmasıyla özellikle akciğer kanserinin izleminde soluk havası analizi ile elde edilen veriler ışığında, hastanın eş zamanlı genetik haritasını çıkarıyor olacağız. Bu harita ile tedaviyi yönetebileceğiz.
Dokudan ve kandan bu analizi yapabiliyoruz. Ama soluk havasından bu analizi yapmak ülkemiz için bir ilk olacak.
Hastadan soluk havası alma işlemi 10 dakika sürüyor. Biyopsi yapmadığımız için maliyet de düşecek. Biyopsi yapmanın ciddi maliyeti var. Soluk havası almanın ise bir maliyeti yok. Cerrahi biyopsilerde özellikle hayati riskler de yaratıyor. Muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu analizi hastanemizde rutin olarak uygulanabilir hale getireceğiz.”
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım