Joaquin Phoenix'in çok farklı bir Palyaço Prensi olarak rol aldığı Todd Phillips'in ilk Joker filmi 4 ekim cuma günü vizyonda yerini alacak. Birçok otoriteye göre yılın filmi geldi ve o da DC Comics'in sevilen kahramanı Batman'in en sevilen düşmanı Joker'in hayat hikayesini konu alan "Joker" belki de efsane Christopher Nolan üçlemesinde trajik bir şekilde hayatını kaybeden Heath Ledger'ın ardından en fazla beklenti içine sokan film oldu. Çünkü Ledger'ın üzerine Joker karakteri o kadar güzel oturmuştu ki hala o 2008 yapımı "Batman: Kara Şövalye" nin replikleri birçok yerde karşımıza çıkar.
Peki Joaquin Phoenix'te beklentiyi artıran özel kılan şey ne?
Joaquin Phoenix, Leaf Phoenix olarak da bilinir, Amerikalı aktör, müzik videosu yönetmeni, prodüktör, müzisyen ve aktivisttir. Uzun yıllardır ekran karşısında olan aktör 44 yaşındadır. Rol aldığı filmlerin ve dizilerin çoğunda ödüle layık görülmüştür. Tabii tüm bunlara rağmen de magazinlere malzeme olmayı pek tercih etmemiştir. Her ne kadar büyük hali ile hatırlıyor olsak da aslında onun kariyerinde başka süper kahraman hikayesi yok değil.
Bir zamanlar önce, 1988-1992 yılları arasında Superboy adında bir CBAS televizyon dizisi vardı. İlk sezon bölüm 20 “Little Hercules” (şovun toplam 100 bölümü var), ana karakterler Clark (John Newton) ve TJ (Jamie Calvert) Billy Hercules (Leaf Phoenix, aka Joaquin) adındaki genç bir lise dehasını ziyaret ediyor. Shuster Üniversitesi tarafından burs teklif edildi. Clark, hem farklı hem de yerinde olmayan ilişki kurabileceği oğlanla arkadaş olur.
Gerçekleşen bir rüya dizisi var ve Phoenix (bu sırada kardeşi River Phoenix gibi neredeyse tamamen benzeyen görünüyor) Helen Slater‘as Supergirl Kostüm'ü andıran süper bir takım elbise yapıyor.
Joker Filminin konusu
Joker, başarısız bir komedyen olan Arthur Fleck'in hayatına odaklanıyor. Toplum tarafından dışlanan bir adam olan Arthur, hayatta kimsesi olmayan bir zavallıdır.İnsanlarla devamlı olarak bağ kurmayı amaçlayan Arthur, hayatını yüzüne taktığı iki maske ile idame ettirir. Gündüzleri, geçimini sağlamak için palyaço maskesini yüzüne takan Arthur, geceleri ise asla üzerinden silip atamayacağı bir maske takar. Babasız büyüyen Arthur’u en yakın arkadaşı olan annesi Happy adıyla çağırır. Bu lakap, Arthur’un içindeki acıyı gizlemesine yardımcı olur. Ancak maruz kaldığı zorbalıklar, onun gitgide toluma aykırı bir adam haline gelmesine neden olur. Yavaş yavaş psikolojik olarak tekinsiz sulara yelken açılan Arthur, bir süre sonra kendisini Gotham Şehri’nde suç ve kaosun içinde bulur. Arthur, zamanla kendi kimliğinden uzaklaşıp Joker karakterine bürünür.