Berna İnci · 04 Ocak 2019
Bir tohum düşünün minik, basit, sade ama içinde yaşam enerjisi taşıyan. Daha sonra o tohum uygun koşullarda gelişmeye ve büyümeye başlıyor. Bir fidan oluyor, boyu uzuyor, dallanıyor, büyümeye devam ediyor… Zaman aktıkça, başına birçok şey geliyor yeni deneyimler ediniyor sonra bir bakmışsın o minik tohum kocaman, dallanıp budaklanmış, bir sürü dalı, yaprağı olan içinde bin bir türlü şey barındıran bilge bir ağaç olmuş.
Kitabı okumam ve bitirmem arasına en iyi örnek sanırım bu ağaç örneği olur. Beyin kafatasımızın içinde dış dünya ile doğrudan bağlantısı olmayan en hayati organlarımızdan. Beyin ile ilgili hepimizin az çok; doğru, yanlış bir bilgisi vardır. Hatta hepimiz beynin sırlarının hala çözülemediğini duymuşuzdur. Ve belki de bu kitapta yazanlar beynin fonksiyonlarının sadece %1’lik kısmı.
Öncelikle kitap tam bir bilgi bombasıdır. Ama bu gözünüzü korkutmasın bilgiyi verdikten sonra onu görseller ile açıklayıp, deneyler ve deneyimler ile süslüyor. Böylece hem daha kolay kavrayabiliyoruz hem de daha akıcı oluyor. Ayrıca öyle deney ve deneyimler var ki bir “VAY BE!” demeden geçemiyorsunuz. Özellikle Alcor Yaşam Uzatma Vakfının yaptığı çalışma kanımı dondurmuştu diyebilirim. ( açıklamayacağım merak edin araştırın )
İçeriğine biraz daha değinecek olursam,
Ben kimim?
Gerçeklik nedir?
Kontrol kimde?
Nasıl karar veririm?
Size ihtiyacım var mı?
Kime dönüşeceğiz?
Başlıklarından oluşuyor. Her bölüm beynin ayrı bir fonksiyonunu anlatmaktadır. Sıradan, kulaktan dolma bilgilerden uzak tamamen bilimsel yaklaşımlı bir kitap. Kendini kesinlikle tekrar etmiyor aksine geçen bölümlerle bağ kurarak ilerliyor. Beyine karşı özel bir ilginiz, araştırmanız yoksa ve bu beyin üzerine okuyacağınız ilk kitaplardan biriyse emin olun baya bir şaşırarak okuyup bitireceksiniz kitabı. Ve kitabın sonuna geldiğinizde derin bir nefes alıp yaratıcıya bu muazzam organ için teşekkür ederken bulabilirsiniz kendinizi.
Bir diğer kitapta görüşmek üzere,
Sevgiler …
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım