Burc Karakas · 11 Eylül 2020
Kimi zaman günde birden fazla başımıza gelen durum olan can sıkıntısını tanımlamanın en yaygın yolu yapacak bir şey olmamasıdır. Can sıkıntısı genellikle, bireyin mevcut aktiviteye yoğun bir ilgi eksikliği ve yoğunlaşmakta güçlük çektiği hoş olmayan bir duygusal durum olarak görülür.
Can sıkıntısı evrenseldir, yalnızca dillerde telaffuzları farklıdır. Hemen hemen herkes hayatı boyunca bundan muzdariptir. Mevcut anket sonuçları, yetişkinlerin yüzde 30 ila yüzde 90'ının, gençlerin yüzde 91 ila yüzde 98'inin, günlük yaşamlarının bir noktasında can sıkıntısı yaşadığını gösteriyor [Chin ve diğerleri, 2017]. Aynı araştırmaya göre erkekler genellikle kadınlardan daha fazla sıkılıyor.
Kimilerine göre can sıkıntısı; yalnızlığın, öfkenin, üzüntünün ve endişenin habercisidir. Can sıkıntısı o kadar motive edici bir güçtür ki insanlar acıyı dindirmek için her türlü şeyi yaparlar. Hatta kronik olarak sıkılanlar, uyuşturucu bağımlılığı, alkolizm ve kompulsif kumar için daha yüksek risk altındadır.
İşte can sıkıntısının birkaç ana nedeni:
1- Zihindeki Monotonluk
Can sıkıntısı zihinsel yorgunluğa benzer ve görevlerimizin ayrıntılarının tekrarı ve ilgisizlikten kaynaklanır. Tahmin edilebilir ve tekrar eden herhangi bir deneyim sıkıcı hale gelir. Genel olarak, aynı şeyin çok fazla olması ve çok az uyarılma, kişide arzu yokluğuna ve tuzağa düşme hissine neden olabilir.
2- Akış
Bir kişinin becerileri ortamın sunduğu zorluk düzeyiyle eşleştiğinde ve bir görev ya da net hedefler belirlendiğinde içerik oldukça önemlidir. Çok kolay olan görevler sıkıcıdır. Bunun aksine, insanların çok zor olarak algıladıkları görevler kaygıya yol açar.
3- Yenilik İhtiyacı
Bazı bireylerin diğerlerine göre sıkılma olasılığı daha yüksektir. Yenilik, heyecan ve çeşitliliğe güçlü bir şekilde ihtiyaç duyan insanlar can sıkıntısı riski altındadır. Yenilik arayışı ve risk alma, bu insanların can sıkıntısını gidermek için kendi kendilerine ilaç verme yoludur.
4- Dikkat Etmek
Can sıkıntısı, dikkat sorunlarıyla bağlantılıdır. Bizi sıkan şey hiçbir zaman tam olarak dikkatimizi çekmez. Sonuçta, konsantre olamadığınız bir şeye ilgi duymak zordur. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi kronik dikkat sorunları olan kişilerde daha da fazla görülür.
5- Duygusal Farkındalık
Öz farkındalığı olmayan insanlar can sıkıntısına daha yatkındır. Sıkılmış bir birey, ne yapmak istediğini ifade edemez. Duygularını anlatmakta güçlük çekerler. Bir kişiyi neyin mutlu edeceğini bilememek, daha derin bir varoluşsal can sıkıntısına yol açabilir. Ne aradığımızı bilmemek, dünyayla ilişki kurmak için uygun hedefleri seçme kapasitesinden yoksun olduğumuz anlamına gelir [Eastwood, 2012].
6- Eğlence Becerileri
Sıkıntıyla yapıcı bir şekilde başa çıkmak için öz kaynaklardan yoksun bireyler, dış etkenlere güvenirler. İçe dönük eğlence becerilerinin yokluğunda, dış dünya her zaman yeterli heyecan ve yenilik sağlamada başarısız olacaktır. Bu yüzden öz kaynaklarınıza yani genel kültürünüze yapacağınız yatırım sizler için çok önemlidir.
7- Özerklik Eksikliği
İnsanlar kapana kısıldıklarında çok sıkılırlar. Ve kapana kısılmış hissetmek, can sıkıntısının büyük bir parçasıdır. Örneğin, ergenlik can sıkıntısının zirve yaptığı bir dönemdir, çünkü büyük ölçüde çocuklara ve gençlere yapmak istedikleri şey üzerinde çok fazla kontrol hakkı verilmez.
8- Kültürün Rolü
Birçok yönden can sıkıntısı modern bir lükstür (Spacks, 1996). Can sıkıntısı, 18. yüzyılın sonlarına kadar tam anlamıyla yoktu. Aydınlanma Sanayi Devrimine yol açarken ortaya çıktı. İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinde, atalarımız günlerinin çoğunu yiyecek ve barınak sağlamak için geçirmek zorunda kaldığında, can sıkıntısı bir seçenek değildi.
Can sıkıntısının da faydaları vardır. Can sıkıntısını bir “eylem çağrısı” olarak görmek önemlidir [Svendsen, 1999]. Nietzsche, nadir duyarlılığa sahip erkeklerin, başarıya giden bir itici güç olarak can sıkıntısına değer verdiklerini öne sürdü. Can sıkıntısı, eylem için bir katalizör olabilir. Düşünmek ve derinlemesine düşünmek için bir fırsat sağlayabilir. Ayrıca bir görevin zaman kaybı olduğunun ve dolayısıyla devam etmeye değmediğinin bir işareti olabilir.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım