Gülçin ÜNER · 06 Ocak 2018
Dijital bilgisayar oyunu tanım olarak; oyuncunun elektronik bir sistem veya bilgisayarla kurduğu etkileşim neticesinde oluşan sonucun, ekran veya benzeri bir görüntü sistemi aracılığıyla gösterilmesidir.
2. Bilgisayar Oyunlarının Hayatımızdaki Yeri
Bilgisayar oyunları, gerekli olan tüm yazılımın her oyun için yeniden yazılması şartını ortadan kaldırmak amacıyla, ''oyun motoru'' denilen çekirdek yazılımlar temel alınarak geliştiriliyor. Birden fazla oyunun aynı motoru kullanabilmesi, programlama süresini ve maliyetini önemli oranda düşürebiliyor. Oyun motorları, kullanılacak oyun türlerine göre çeşitli programlama işlemlerini yapacak alt sistemlerden oluşuyor. Örneğin; fizik motoru nesnelerin dış dünya ile etkileşimlerini sağlamaya yarıyor, böylece yerçekimi ve çarpışma gibi dış etkenlerin fizik yasalarına uygun oluyor.
Üç Boyutlu Tasarımın 3 Ana Alt Başlığı Var;
Modelleme, kaplama ve animasyon. Animasyonun bir alt başlığı ise ''Kemik Animasyon Motoru''. İnverse Kinemation adı verilen bir sistemle, eskize ya da fotoğrafa göre tasarlanan modellere, bir iskelet yapı üzerine oturtularak gerçeğe uygun anatomik bir yapı kazandırılıyor. Böylelikle, modelin tüm kas, doku ve kemik hareketleri bütünüyle ve gerçeğe uygun bir yapıda tasarlanıyor. Kemik animasyon motorlarının sağladığı gerçeklik duygusu, oyuncuların her geçen gün daha fazla '' gerçek dünyaya'' yaklaşmasına yol açıyor.
Fifa serisindeki futbolcular gerçeklerine nasıl bu kadar benzeyebiliyor? Motion Capture ''Hareket Yakalama'' tekniği ile. Bu teknik sinema, video ve bilgisayar oyunlarında sıkça kullanılan bir teknik. Çoğunlukla insan modelin üzerine yerleştirilen alıcıların, daha önceden bilgisayara tasarlanmış animasyon çizimi ile etkileşime geçmesi sağlanıyor. Böylece animasyon çizim, modelin her yaptığı hareketi uygulayabiliyor. Cristiano Ronaldo gibi oyuncularla fahiş fiyatlar karşılığında birkaç saatliğine anlaşan firmalar, bu ünlü futbolcuların üzerine alıcılar yerleştirerek, onların özel çalım ve hareketlerini bilgisayar ortamına aktarabiliyorlar.
Tüm bu aşamalar geçtikten sonra, oyunun daha eskiz çalışmalarının yapıldığı sırada tasarlanan karakterleri, mekanları, zeminleri ve nesneleri sahnenin içine sokmak gerekiyor. Burada da devreye senaryo motoru giriyor. Bir oyunun beyni sayılabilecek senaryo motoru, kısaca hangi mekanlarda hangi olaylar ile karşılaşacaklarını ve nasıl tepki vereceklerini belirlemeye yarıyor.
Ses efektleri ve müzikler de eklendikten sonra sıra oyunun en zor süreci olan donanım uyumluluğuna ve beta testlerine geliyor. Bazı oyunlar, test aşamasında yeniden yapılıp değiştirilebiliyor. Bazıları ise, bir daha yüzüne bakılmamak üzere çöpe atılıyor.
İlk bilgisayar oyunu 19062 yılında PDP-1 üzerinde çalışmak üzere Stephen Russell ve arkadaşları tarafından MIT'de geliştirilen Spacewar olduğu kabul edilmektedir. Bu oyun günümüz oyunlarıyla kıyaslanamayacak kadar ilkeldir. 1973 yılında ilk ticari oyun olan PONG Atari firması tarafından tanıtılmıştır. 80'li yıllarda yavaş yavaş oyunlar türleşmeye başlamış ve metin tabanlı macera ve rol yapma oyunları yazılmıştır. 90'lı yılların başında farenin ve ses kartlarının bilgisayar sistemlerine girmesi ve grafik arabirimlerinin gelişmesi ile bilgisayar oyunlarında bir atılım yaşanmıştır. Bu dönem oyunlar görsel olarak gelişmeye başlamıştır. 1992 yılında Wolfenstein oyunu ile oyunlara 3 boyut özelliği gelmiş olsa da 3D oyunların ilk başarılı örneği ID Software tarafından geliştirilen DOOM oyunu olmuştur. 90'lı yılların ortalarında 3D hızlandırıcılar bilgisayar oyunları dünyasında patlama yapmıştır. Bu teknolojinin öncülüğünü 3DFX firması yapmıştır. Günümüzde halen bu teknoloji sürdürülmektedir.
Küresel dijital oyun sektörü, 2011 yıl sonu itibariyle 70 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Bazı başyapıt niteliğindeki oyunlar örneğin; Call of Duty: Black Ops piyasaya sürüldükten sonraki 5 gün içerisinde 650 milyar dolar satış başarısına ulaşmıştır. Dijital oyunların ülkemiz içerisindeki ekonomik hacmi 150-200 milyon dolar olarak analiz edilmektedir. Dünya üzerinde oyun oynayan kişi sayısı 1 milyarın üstünde, Türkiye'de ise 22 milyon olduğu düşünülüyor. Gün geçtikçe yeni nesi dijital dünyaya bağlanıyor ve bu durum ise dijital oyun yapımcılarının işine yarıyor, gün geçtikçe oyun yazan firmaların ekonomik değeri artıyor.
Bu bölüm ülkemizde tasarım çatısı altında sanat, teknoloji, ekonomi gibi farklı disiplinleri buluşturan bir yaklaşım ile sektöre nitelikli insan kaynağı sağlamayı ve yaratıcı, yenilikçi ekipler çıkartarak, gerek yerel gerekse de küresel düzeyde başarılar elde etmeyi amaçlamaktadır.
Dijital Oyun Tasarımı bölümünden mezun olanlar bu alanda; oyun yazılımcısı, sanat yönetmeni, grafik tasarımcısı, ses ve görüntü uzmanı, içerik planlayıcısı ve senarist olarak çalışabilirler. Mezunlar ayrıca oyunsu içerik ve hizmetlerin üretildiği ve sunulduğu eğitim, medya, yazılım, reklam, pazarlama ve eğlence sektörlerinde de çalışma imkanına sahiptirler. Mezun olunca Dijital Oyun Yazılımcısı unvanı alırsınız. Hayaliniz oyun tasarlamak ise oyun üretiminin tüm aşamalarını hem teorik hem de pratik olarak sunan bir program ile global bir sektörde hedeflerinizi gerçekleştirme imkânı bulabilirsiniz.
Lisans programı Türkiye'de sadece 3 üniversitede bulunmaktadır. Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Beykoz Üniversitesi bu eğitimi vermektedir. Program %100 İngilizce okutulmaktadır. Bu bölümü düşünen adayların üniversiteye geçiş sınavında matematik ve fen sorularına cevap vermesi gerekmektedir. Son sınıf öğrencileri zorunlu staj yapmaktadır. Genel ders içeriği oyun tasarımı üzerine olup, ''sanat, kültür ve toplum'' gibi oyun tasarımına yardımcı olacak öğrencilerin ufkunu genişletecek derslere de yer verilmiştir.
Bilgisayarların gelişmesiyle paralel olarak gün geçtikçe büyüyen bir pazar payına sahip bilgisayar oyunlarının ilerleyen yıllarda da kendini geliştirerek büyüyeceğini söyleyebiliriz. Oyun oynamayı seviyorsanız, hayal gücünüze güveniyorsanız ve farklı bir bölüm tercih etmek istiyorsanız Dijital Oyun Tasarımcılığı bölümünü göz ardı etmemenizi öneririm.
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım