Burak Akçay · 08 Şubat 2021
İnsan vücudunda bir taraf hep ağır basmaktadır. Örneğin sağ ya da sol gözden biri diğerine göre daha iyi görüyordur. Ya da sağ ya da sol kulak diğerinden daha iyi duyuyordur. İnsanların yaklaşık %40'ında sol kulak, %30'unda sol göz, %20'sinde sol ayak, %10'unda ise sol el ağır basmaktadır.
California Teknoloji Enstitüsü'nden Dr. Roger W. Sperry, 1981'de, beynin iki yarıküresinin tıpa tıp kopya olmadığını, ikisinin farklı görevler yürüttüğünü ortaya çıkararak Nobel Ödülü kazanmıştır. Normalde, iki yarıküre arasında düşünceler gidip gelerek birbirini tamamlarlar. Sol beyin daha analitik ve mantıksaldır, sözel yetenekler burada bulunur. Sağ beyin ise daha sanatsal ve bütünseldir. Sol beyin baskın olandır ve son kararı hep o verir. Komutlar, sağ beyin ve sol beyin arasında korpus kallozum aracılığıyla gidip gelirler. Son bulgulara göre solakların korpus kallozumları, sağlaklarınkinden daha büyüktür.
Nörologlar, solaklar ile sağlakları göz, kulak, el ve ayak tercihlerine göre ayırt etmektedir. Tümüyle sağlak olanların oranı, yani tüfekle sağ gözüyle nişan alan, telefonu sağ kulağına götüren, topu sağ eliyle atan ve kutulara sağ ayağıyla tekme atanların oranı, kendilerini sağlak olarak kabul edenlerin oranına göre daha düşüktür. Dünya üzerinde tümüyle sağlak olanların oranı yaklaşık %88'dir. Kendini sağlak kabul edenlerin oranı ise %92’dir.
Solaklar ve sağlaklar, duyarlı oldukları hastalıklar açısından bile farklıdır. Solaklar romatizmal eklem iltihabi ve multiple sklerosis gibi otoimmün hastalıklara daha yatkındır. Sağlaklarda ise, bu hastalıklara yakalanma oranı daha düşük olsa da kalp krizi ve damar hastalıklarına daha yatkındırlar.
Tarih boyunca sanatçıların daha yüksek oranı solaktır. Leonardo da Vinci, Pablo Picasso ve Rembrandt gibi büyük sanatçılar buna örnek verilebilir. Ortalama toplum %8 ila 10 arası solaksa, sanat okullarındaki dağılımda solakların oranı %30 - 40 civarında olmuştur. Bunun yanında, homoseksüellerin de yüksek bir oranı solaktır. Dahası, homoseksüeller ve solaklar iki elini birden kullanmaya daha eğilimlidirler. Tarihin en büyük dâhilerinden Leonardo Da Vinci’nin homoseksüel olduğu iddia edilmektedir ve iki elini birden kullanabildiği, tersten yazabildiği bilinmektedir. Bu da karışık baskın bir beyne işaret eder.
Londra'daki UCL Üniversitesinden psikolog Chris McManus'a göre, sol elini kullananlar bazı bakımlardan daha yetenekli iken bazı alanlarda da dezavantajlı olabilir. McManus bu konuda şunları söylemektedir: “Eğer solaksanız, beyniniz normalden farklı biçimde organizedir ve bu da size başkalarında olmayan yetenekler sunar."
Tarih boyunca solaklığı disleksi ve otizm gibi rahatsızlıklarla ilişkilendirenler olduğu gibi, mimarlık ve müzisyenlik gibi yaratıcılık isteyen işleri yapan kişilerin solak olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyleyenler de olmuştur. Herkes genlerine kodlanmış ve oradan da beyin yapısına programlanmış belirli yeteneklerle dünyaya gelmektedir. Fakat bu yeteneklerini kullanıp, düşüncelerini ve deneyimlerini harmanlayarak geleceğini nasıl kurgulayacağı, her insanın kendi kontrolündedir. Charles Darwin'in de dediği gibi "Aptallar hariç, insanlar zekâ konusunda değil, şevk ve çalışkanlık konusunda farklılık gösterir…"
Hayalinizdeki üniversiteyi bulalım